Yatırıma Giden Yol: KolayKaravan
İTÜ Çekirdek girişimlerimizin yatırım serüvenlerini mercek altına aldığımız röportaj serimizden herkese merhaba! Yatırıma Giden Yol serimizin yeni konuğu 2.5 milyon dolar değerleme ile yatırım alan KolayKaravan sorularımızı, KolayKaravan Kurucu Ortağı Çağlar Bilici yanıtlıyor!
Röportaj serimizin tüm girişimcilerimize ve girişim adaylarına ilham olmasını umuyoruz. Aklınıza takılan herhangi bir soruda, https://blog.itucekirdek.com/iletisim/ adresinde yer alan mesaj kutucuğunu doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz!
Sizi ve ekibinizi tanıyabilir miyiz?
Ben Çağlar Bilici, Marmara Üniversitesi İşletme bölümü mezunuyum, aynı üniversitede yüksek lisansımı da pazarlama üzerine yaptım. Yaklaşık 10 yıl çok büyük uluslararası bir şirkette, hızlı tüketim sektöründe iş geliştirme alanında çalıştıktan sonra KolayKaravan’ı kurmak için beyaz yakalı kariyerimi sonlandırdım, girişimciliğe yöneldim. Doğayı, yeşillikleri çok seviyorum. Bugünün gençleri olarak yarınlara güzel bir dünya bırakmak gibi bir sorumluluğumuz olduğuna inananlardanım.
KolayKaravan’da 3 kurucu ortağız, ortaklarımdan birisi yazılım, birisi de stratejiden sorumlu. Aramızda çok net bir rol paylaşımı var, birbirimizin uzmanlığına başvuruyor ve KolayKaravan’ı birlikte geliştiriyoruz. Ben ise icranın başındayım hem operasyon hem de iş geliştirmeye liderlik ediyorum.
Girişiminiz nedir? Ne yapar?
KolayKaravan aslında tam ifade ile, yeni nesil bir deneyim platformu. Yeni nesil diyorum çünkü KolayKaravan kalıpları yıkmak, insanları doğaya daha da yaklaştırmak, karbon ayak izini turizm de sıfırlamak için var. Uçtan uca karavan deneyimi sunarken, bunu teknoloji ile desteklemek ve müşterilerine en iyi değeri sunmak için var.
Tabii bunları yaparken gücünü oluşturduğu ekosistemden alıyor, karavan sahipleri ile karavan deneyimi arayanları kolayca bir araya getiriyor. Bu anlamda ülkemizdeki ve hatta yakın coğrafyadaki en büyük karavan kiralama platformu diyebiliriz.
“KolayKaravan ülkemizdeki ve hatta yakın coğrafyadaki en büyük karavan kiralama platformudur.”
Girişiminizin bir kuruluş hikayesi var mı?
10 yıllık hızlı tüketim sektörü deneyimi sonrasında, girişimcilik hep girmek istediğim bir alandı. Her beyaz yaka gibi, aklımda türlü türlü fikirler vardı ama kaynaklarımız limitli ve tecrübem azdı. Her zaman bu adımı atmak için doğru zamanı bekledim, kendimi bu alanda hazırladım.
Bu anlamda da çok ilginç bir hikayemiz var. Bunu çevremdekilerle paylaşırken çok mutlu oluyorum. KolayKaravan’ın kuruluşunda diğer ortağımın karavan kiralama deneyimi etkili oldu. Pandemide ailesiyle birlikte karavan kiralamak istediğinde, tüm seçenekleri araştırıp, doğru aracı bulmak için tam 5 gün uğraşıyor. Bu dönemde kendisinden tanımadığı insanlar, kendi bireysel banka hesaplarına kapora iletmesini istiyor, sadece telefonda konuştuğu kişilerin araçlarına görmeden güvenmesi bekleniyor, telefonda sorduğu sorularına düzgünce cevap alamıyor. Sonuç olarak işin içinden çıkamıyor.
Çok uzun ve zorlayıcı bir deneyim sonrasında yakın bir arkadaşının karavanı ile o sene tatile çıkıyor. Ama ilk deneyim çok güzel geçiyor. Dönüş yolunda beni aradığında, biz KolayKaravan’ı kurmalıyız dedi. İlk müşterimiz aslında kurucu ortağımız. Kendi sorununu KolayKaravan’ı kurarak aştı diyebiliriz. Hem bu deneyimi çok beğendiği hem de bu işin daha kolay olması gerektiğini düşündüğü için. Ben de bu fikri, diğer çalışmalarımıza göre daha çok benimsedim ve bu yola koyulduk. Tabii birlikte uzun mesailerle bugünkü haline getirecek planı oluşturduk. Arkama baktığımda, kendi ihtiyacını girişim kurarak çözen çok fazla insan yoktur diye düşünüyorum.
Ama asıl macera kuruluştan sonra başladı. Aradan geçen 1,5 senede onlarca kez düştük, kalktık ve tekrar düştük. Ama hep şunu söylüyorum, biz düşsek de kalksak da hiçbirinde bir şey kaybetmedik ya kazandık ya da nasıl yapmamız gerektiğini öğrendik. Bence bu hikâyenin yaşanmışlıkları KolayKaravan’ı çok özel kılıyor.
“İlk müşterimiz aslında kurucu ortağımız.”
Rakiplerinizden sizi ayıran özellik nedir?
Normalde tüm ekip olarak çok mütevazi insanlarız ama bu konuda maalesef mütevazi olamayacağım.
KolayKaravan’ın benzer bir rakibi ülkemizde yok. Biz kendi teknolojimizi kurduk, kendi pazarlama ekibimizle çalışıyoruz, kendi AI modülümüzü geliştiriyoruz, bir Teknokent firmasıyız ve toplamda 45 yıllık iş tecrübesi olan bir ekibiz. Ülkemizde bizim yaptığımız işi birebir yapan bir oyuncu yok.
Bizim tüm odağımız önce Türkiye’de sonra da daha geniş coğrafyamızda bu deneyimi hem çeşitlendirmek hem de büyütmek. Yurtdışına baktığımızda birkaç platform var ancak bizim çok net bir stratejimiz ve oldukça farklılaşan alanlarımız var. Umarım ikinci yatırım turu sonundaki röportajımızda bu alanları size daha net ifade edeceğim.
“Ülkemizde bizim yaptığımız işi birebir yapan bir oyuncu yok.”
Yakın zamanda bir yatırım aldınız. Süreç nasıl gelişti, kimler katıldı sürece, neler yaşandı?
Yatırım almak hem çok zor hem de çok öğretici bir süreç. Tüm girişimcilere buradan söylemek istediğim en temel konu, kendilerine güvenmeleri ve asla vazgeçmemeleri. Biz de çok zorlu zamanlardan geçtik ama asla pes etmedik. Bize inanan ve stratejik olarak doğru olduğunu düşündüğümüz yatırımcılarda çok mesai harcadık, ısrarcı olduk. Kendimizi her fırsatta tüm paydaşlara anlattık, doğru insanlara ulaşmak için teknokent ve diğer ağlarımızı kullandık. Şimdi ise İTÜ ARI Teknokent ve melek yatırımcılarımız ile bu hedefimize ulaştık. Onlar bize inandılar, güvendiler ve yolculuğumuza eşlik ettiler. Yakında bu aldığımız güçle, çok güzel haberleri bizden duyacaksınız. Ülkemizde gerçek anlamda ilkleri yapacağız. Bunun için çok heyecanlıyız.
“Çok zorlu zamanlardan geçtik ama asla pes etmedik.”
Gelecek hedefleriniz neler?
Gelecek hedeflerimiz KolayKaravan’ı öncelikle yeni nesil bir deneyim platformuna çevirmek var. Bunun ile birlikte bölgesel ve sonra da global bir deneyim merkezi olmak istiyoruz. Bunu yaparken, karbon-nötr tatil kavramını tüm dünyaya duyurmak istiyoruz. Hedefimiz dokunduğumuz tüm coğrafyaların daha yaşanabilir olmasını sağlamak olacak. Bunu gelecekte hep birlikte göreceğiz. Bu konuda çok detay veremiyorum ama yakın dönemde paylaşımlarımızdan göreceğinizi düşünüyorum.
“Hedefimiz dokunduğumuz tüm coğrafyaların daha yaşanabilir olmasını sağlamak.”
Bir girişimci olarak mutlaka inişleri ve çıkışları yaşamışsınızdır. Peki, bir girişimci olarak yapamayacağım artık deyip, bırakma noktasına geldiğiniz oldu mu?
Biz hiçbir zaman “yapamayacağız” noktasına gelmedik. Evet zor günlerimiz oldu, önemli kararlar almak zorunda kaldık, küçük ekip olduğumuz için çok gece sabahlara kadar çalıştık. Ancak bizim çok inandığımız şeyler vardı. Öncelikle bu güzel ülkenin potansiyeline ve bu işin geleceğine hep çok güvendik. Müşterilerimizden aldığımız güzel dönüşler ve sektörün yönü bizi her zaman motive etti.
Yatırım almak isteyen ya da yatırım turunda olan girişimlere tavsiyeniz ne olur?
İlk ve en temel önerim: Sabırlı olun. Kendinize güvenin, sadece ürününüze değil, müşterinize sunduğunuz değer önerisine odaklanın, doğru olduğunu düşündüğünüz yatırımcılarda ısrarcı olun ancak çok fazla taviz vermeyin. Unutmayın, ilk yatırımcılarınız aslında sizin ilk müşterileriniz oluyor. Bu nedenle yatırıma değil, çözdüğünüz probleme ve oradaki müşteri deneyimine odaklanın.
“Unutmayın, ilk yatırımcılarınız aslında sizin ilk müşterileriniz oluyor.”
Sektörünüzün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Karavan kiralama ve karavancılık sektörü Türkiye’de artık çok hızlı gelişiyor. Bunda maalesef pandemi ve deprem gibi ülkemizin ve dünyanın bazı gerçekleri de etkili oldu. Bu dönemlerde gördük ki, karavancılık ülkeler için stratejik öneme sahip bir alan. Buradaki mevzuatsal düzenlemelerle birlikte ülkemizin de bu alanda potansiyelini kullanması gerekir. Sektörün bu hızlı gelişimi ile tüm ekosistem ortaklarının aynı hedefe yönelmesi gerekir.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Eklemek istediğim en önemli konu şu; biz Türkiye’nin bir girişimiyiz. Bu ülkenin turizm potansiyeline çok güveniyoruz. Bu ülkeniz eşsiz doğasına çok inanıyoruz, bu doğanın korunması gerektiğini düşünüyoruz.
Biliyorsunuz, toplam turist sayısı olarak ülkemizin dünyadaki sıralaması çok yukarlarda ama buna rağmen turizm gelirlerimiz olması gerekenin çok altında. Biz hem özel sektörden hem de kamudan bu alanda bizim gibi girişimlerin büyümesine destek vermelerini istiyoruz. Bu gibi yeni alanlarda, yeni hizmetleri ancak birlikte geliştirebiliriz, birlikte dünya ile rekabet edebilir hale geliriz.
Bize bu imkanı tanıdığı için İTÜ Magnet’e özel teşekkürlerimizi sunmak isterim. Çok değerli bir ekip, bu ülkenin girişimleri için çok çalışıyor. İyi ki Magnet var ve iyi ki bizim tercihimiz de İTÜ oldu.