Apple’ın iPhone serisinin 10. yılı şerefine satışa sunduğu yeni modeli iPhone X tasarımı ve özellikleriyle tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başardı. Ancak iPhone X’in fazla dikkat çekmeyen bazı önemli yenilikleri de mevcut. Bunların başında tamamen yapay zeka işlemleri için çalışan özel işlemci A11 Bionic ”neural engine” geliyor.

Yapay zekanın günümüzdeki kullanımları gün geçtikçe artarken milyonlara hitap eden mobil cihaz üreticilerinin bu gelişime vereceği tepki oldukça önemli. Mobil pazarın en büyük şirketlerinden biri olan Apple’ın da kendi başına yeni trendler ve yeni sektörler yaratabildiğini daha önce gördük. Dolayısıyla dün (12.09.2017) Apple’ın iPhone etkinliğine yapay zeka alanına girişini duyurması heyecan verici bir gelişme.

Şirket bir süredir popülaritesi git gide artan yapay zeka alanına ilgisini gösteriyordu. Ancak bu konudaki çalışmaların canlı örneklerini pek görmemiştik. Yeni iPhone X ve iPhone 8 serisi ilk ciddi adımları temsil ediyor. Yeni modeller 6 çekirdekli ana işlemcinin içinde sadece yapay zeka işlemleri için çalışan 2 çekirdeğe sahip. A11 Bionic ”neural engine” adı verilen işlemci, öncelikli olarak telefonun yüz tanıma, animoji ve artırılmış gerçeklik uygulamalarını iyileştirmek için çalışıyor. Apple özellikle yüz tanıma konusuna odaklanıyor zira önceki modellerde kullanılan parmak izi tanıma özelliği iPhone X’de tamamen terkedilip yerine yüz tanımaya bel bağlanmış durumda. Yeni sinirsel motor sisteminin zamanla yetenekleri geliştirerek yüz tanıma konusunda daha da iyi olması hedefleniyor. Elbette Apple’ın sesli asistanı Siri de zamanla bu sistemin avantajlarından faydalanabilir.

Apple’ın yapay zeka önermesi benzerlerinden donanım anlamında farklı. Genellikle yapay zeka üzerine yapılan çalışmalarda çok güçlü bilgisayarlar bulut altyapısı üzerinden kullanılırken Apple tüm donanımı telefon içerisinde tutmayı tercih ediyor. Dolayısıyla tüm sinirsel motor gücü dahili işlemciden sağlanıyor. Akıllı telefon işlemcileri elbette bulut üzerinden erişilebilecek bir süper bilgisayar kadar işlem kapasitesine sahip değil. Ancak verinin internet ağı üzerinde seyahat etme zorunluluğunu ortadan kaldırıp her şeyi telefon içerisinde halletmek şartları eşitliyor.

Apple’ın haricinde Huawei de kısa süre önce benzer bir işlemci geliştirdiğini duyurmuştu. Zamanla Android ekosisteminin de bu önermeyi tercih edeceği tahmin ediliyor.

Apple henüz detaylı bir açıklama yapmamış olsa da daha önce duyurulan yapay zeka kütüphanesi Core ML’in de A11 Bionic işlemciyle bir bağı olabilir. Core ML kütüphanesi geliştiricilere uygulamalar içerisinde yapay zeka algoritmaları kullanma imkanı sunuyordu. Bu işlemleri A11 Bionic üzerinde yapmak geliştiricilere yeni kapılar açabilir.

Apple’ın öncelikli hedefinin artırılmış gerçeklik uygulamaları olacağı konuşuluyor. Zira firmanın sergilediği örnekler de genellikle bu alanda yoğunlaşıyordu. Fakat burada esas önemli nokta geliştiricilerin yapay zekayla ortaya çıkarabilecekleri olacak. Yapay sinir ağları, makine öğrenmesi ve yapay zekanın akıllı telefon seviyesine kadar iniyor olması yakın gelecekte bu alanda önemli yeniliklerle karşılaşabileceğimizi gösteriyor.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close