Herkese merhaba! İTÜ Çekirdekli girişimciler, “Öneriyor” serimiz aracılığıyla kendilerini motive eden sözleri, takip ettikleri platformları, sektörleriyle ilgili trendleri ve daha birçok şeyi bizimle paylaşıyor! Girişimcilik yolunun henüz başındaysanız, bu yolda sorularınız ya da ilham almak istediğiniz noktalar varsa bu serimiz tam size göre! Bu hafta, otonom filo robotlar ile otomotiv, e-ticaret ve lojistik sektörlerinde dinamik koşullara uygun işbirlikçi çözümler üreten…
robot için arama sonuçları
Günümüz mesleklerinde yapay zekâ ve makine öğrenimiyle birlikte insan gücüne ihtiyaç kalıp kalmayacağı konusunda farklı öngörüler bulunuyor. Robotların hakim olacağı mesleklerin yerine yeni iş kollarının açılacağını savunan görüşlerin yanı sıra makine öğrenimi ve yapay zekâ kullanımının işsizlik sorununu ciddi düzeyde artıracağını düşünenler de var. Örnekler üzerinden ilerlememiz gerekirse halihazırda ve gittikçe daha büyük bir hızla robotlar tarafından sürdürülecek iş süreçleri…
Atlas robotu hatırladınız mı? Hani bir zamanlar muz kabuğuna basıp düşüyor diye dalga geçtiğiniz o masum robot... İşte o robot büyüdü, gelişti, dağ bayır demedi, çölleri aştı ve artık müthiş yetenekli bir atlet haline geldi.
Doğayı ve canlıları taklit ederek yeni teknolojiler geliştirme konusunda epey ustalaştık. Evreni anlama veya daha yaşanabilir bir evren yaratma çabasıyla yaptığımız bu girişimlerde en iyi olduğumuz konu robot sinek. DelFly da bu alandaki bitirme tezimiz olabilir.
Teknoloji geliştikçe kendimizi 10 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz senaryoların içinde buluyoruz. Telefonlarımızla dertleşiyor, bilgisayarımıza kızıyor, televizyonumuza laf anlatıyoruz. Kısaca teknolojiyle olan iletişimimiz insanlarla olandan pek de farklı değil.
Bir robot ol geliştirdiğinizde ilk odaklandığınız şey tutma, sürükleme gibi basit beceriler olur. Fakat günümüzde artık bu çok ilkel bir seviye haline gelmeye başladı. Artık sadece tutma becerisiyle yetinmiyoruz, robotların bizim kadar esnek, pratik, seri olmalarını istiyoruz. Peki, bir nesneyi insan gibi ustaca kavramayı robota nasıl öğretebiliriz? Elbette yapay zekayı kullanarak.
Bir dublörün yerini alacak teknolojinin hangisi olabileceği sorulduğunda çoğu kişinin kafasından CGI geçiyor. Ancak CGI yüksek maliyet ve ekstra stüdyo gerektiren zahmetli bir sanat. Film dünyasından tanıdığımız Walt Disney’in ise daha uzun süre kullanılabilecek bir fikri var: İnsan gibi hareket edebilen robotlar!
Bir otomobil koltuğunun konforlu olması oldukça önemlidir. Fakat her yıl milyonlarca otomobil üreten bir firma için her koltuğun konforlu olduğunu kontrol etmek oldukça zorlu bir görev. Otomobil devlerinden biri olan Ford da bu durumu garanti almak adına yeni bir robot geliştirmiş.
Harvard Üniversitesi'nden araştırmacıların RoboBee projesi her geçen gün gelişiyor. Projenin başladığı 2013 yılında robotlar sadece kalkış yapıp uçabiliyordu. Zamanla su altında hareket etme ve yüzeylere tutunma eylemlerini de gerçekleştirebilen robotlar yeni bir yetenek daha kazandı. Artık suya girip tekrar karaya çıkabiliyorlar.
Robotlar giderek insan odaklı nesneler ve ortamlarla daha fazla etkileşime giriyor. Bunun bir parçası olarak da oldukça karmaşık ve bir o kadar da narin olan insan kavrayışını taklit ediyor. Oluşturulan yeni elektronik cilt ise robotun bir yere dokunduğunda baskı hissetmesini önleyerek dokunulan nesnenin hangi tarafa yöneleceğini veya kayacağını hissetmesini sağlıyor.