TEKNOLOJİ HABERLERİ 29 OCAK – 12 ŞUBAT
Einsteinyum’un 69 yıllık gizemi çözüldü
Bilim insanları, Einstein’a 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü kazandıran ve bugüne kadar hiçbir şekilde kimyasal reaksiyona sokulamayan Einsteinyum elementini ilk kez kimyasal tepkimeye sokmayı başardı. Böylece 69 yıl boyunca gizemini koruyan elementin kimyasal davranışları incelendi ve elektron atomları kapsamlı bir şekilde ölçüldü.
Bilim adamları, benzeri görülmemiş derecede küçük bir örnek kullanarak, oldukça radyoaktif element olan einsteinium’un ilk temel ölçümlerini yaptılar. Einsteinium ilk olarak 1952’de, Pasifik Okyanusu’ndaki Marshall Adaları’nın bir parçası olan Elugelab adasındaki ilk hidrojen bombası testinin ardından yaratılmıştı. Ancak elementin en yaygın biçimi, üretildiği ender durumlarda, her 20 günde bir yarı yarıya azalır. Harry Baker Live Science için, elementin istikrarsızlığı ve süper radyoaktif bir elementi incelemenin doğasında bulunan tehlikeler nedeniyle, einsteiniumu ölçmeye yönelik son girişimlerini 1970’lerde gerçekleştirmişti. Yeni araştırma sadece einsteinium ve diğer çok ağır elementlere ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki kimyagerlere kaybolan küçük örnekler üzerinde araştırma yapmak için bir model sunuyor. Araştırmanın yazarlarından biri olan Iowa Üniversitesi’nden kimyager Korey Carter, “Bu çok az miktarda bir materyal. Onu göremiyorsunuz ve onu anlayabilmenizin tek yolu radyoaktif sinyalinden anlayabilmek. ” diyor.
Araştırmacılar, malzemesinin yarısını kaybetmesi 276 gün süren biraz daha kararlı bir einsteinium versiyonuyla çalıştı. Her ay numune, kütlesinin yaklaşık yüzde yedisini kaybetti. Ekip, numuneyi ve araştırmacıları radyoaktif bozunmasından korumak için görev için 3 boyutlu basılı bir numune tutucu oluşturdu.
Einsteinium, periyodik tablonun en altında, uranyum ve plütonyum gibi komşular arasında aktinitler adı verilen bir dizi ağır elementte bulunur . Tüm aktinitler oldukça radyoaktiftir ve çoğu doğada bulunmaz. Aktinitler gibi atomlar çok büyüdüğünde, kimyagerlerin nasıl davranacaklarını tahmin etmeleri zorlaşır çünkü zıt yüklere sahip çok sayıda atom altı parçacığı zar zor bir arada tutulur.
Karmaşık fizik problemleri yıldırım hızında çözülebilecek
Güçlü bir masaüstü bilgisayarda tamamlanması yirmi yıl alacak kadar karmaşık bir hesaplama artık normal bir dizüstü bilgisayarda bir saatte yapılabilecek. Bunu mümkün kılan ise araştırmacıların atom çekirdeğinin özelliklerini inanılmaz derecede hızlı hesaplamak için yeni bir yöntem tasarlamış olmaları.
Güçlü bir masaüstü bilgisayarda tamamlanması yirmi yıl alacak kadar karmaşık bir hesaplama artık normal bir dizüstü bilgisayarda bir saatte yapılabilir. Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nden fizikçi Andreas Ekström, uluslararası araştırma meslektaşları ile birlikte, atom çekirdeğinin özelliklerini inanılmaz derecede hızlı hesaplamak için yeni bir yöntem tasarladı.
Yeni yaklaşım, tam ve daha karmaşık bir hesaplamanın yerini yaklaşık bir hesaplamanın aldığı, öykünme adı verilen bir konsepte dayanmakta. Araştırmacılar bir kestirme yol kullanıyor olsalar da çözüm neredeyse tamamen aynı. Makine öğreniminden gelen algoritmaları anımsatsa da araştırmacılar tamamen yeni bir yöntem tasarladılar.
İnsan derisi yeniden programlanıyor
Michigan Üniversitesi’nden bilim insanları, ABD Hava Kuvvetleri’ndeki araştırmacılarla birlikte yaraları insan vücudunun doğal olarak iyileştirebileceğinden beş kat daha hızlı iyileştirebilen ve uzun vadeli sağlığı büyük ölçüde iyileştiren bir teknoloji üzerinde çalışıyorlar. Buna göre hücrenin yaraları iyileştirme sürecindeki döngüsüne müdahale etmek için uygun zamanın matematiksel olarak belirlenmesini sağlayacak bir algoritma geliştiriliyor.
Kaynaklar:
https://www.sciencedaily.com/releases/2021/02/210201090810.htm
