FINTECH KAVRAMINA GİRİŞİMCİNİN GÖZÜNDEN BİR BAKIŞ
Bilginin dijital kaynaklarda depolandığı, üretimin, Ar-Ge süreçlerinin ve pazarlamanın sürekli olarak verilerden daha fazla yararlanmaya çalıştığı bir evrimleşme sürecinin belki de başlangıcında olduğumuz bir dönemden geçerken, tüm bu adı geçen kavramların etrafında döndüğü paranın mevcut süreçten etkilenmesi kaçınılmazdı.
Finansal kuruluşların bu evrim sürecindeki hareket noktalarına sundukları finansal hizmetleri, teknolojinin sağladığı olanaklardan yararlanarak geliştirdikleri yöntemler olurken, Fintech kavramı da hayatımıza girmiş oldu. Buna karşılık teknoloji odaklı firmaların dijitalleşme sürecinde ortaya koydukları yenilikler Fintech terimindeki kısaltmaların yer değiştirmesiyle oluşturulan Fintech terimiyle isimleştirildi. İki kavram arasındaki temel fark; teknoloji odaklı firmaların teknoloji alanında sahip oldukları yetenekleri finans hizmetleriyle birleştirmesi; finans kuruluşlarının ise finans alanında sahip oldukları yetenekleri teknolojik gelişmelerden faydalanarak desteklemesi olarak açıklanabilir. Bu yazıda Fintech kavramı hakkında bilinmesi gereken temel bilgilere değineceğiz.
Fintech Uygulamalarına Örnekler
Günlük hayatımızda parayla olan fiziksel temasımız geçmişe oranla çok daha düşük seviyede. Bunu sağlayan ise kullandığımız elektronik cihazlar ile para transferini saniyeler içerisinde yapabiliyor olmamız. Artık anlık ödemelerimizi tamamen akıllı telefonlarımızla yapabilmemizi sağlayan dijital cüzdan gibi teknolojiler hayatımızın bir parçası.
Fintech uygulamalarının hayata geçirilmesi için birçok programlama dili, veri tabanı, framework kullanılıyor. Javascript, Python, Java, Perl, PHP; Git, jQuery, Hadoop; MySQL, Oracle yaygın olarak kullanılan araçlardan bazıları. Bunun yanında para transferlerini ve ödemeleri birkaç tıklamayla saniyeler içinde yapabilmemizi sağlayan peer-to-peer, NFC, yapay zekâ, makine öğrenimi, Blockchain gibi teknolojiler de Fintech uygulamalarıyla birlikte geliştirilmeye devam ediliyor.
Fintech ile Tanışmayanlar ve Potansiyeller
Dünyada yetersiz olanaklar yüzünden ATM teknolojisiyle dahi henüz tanışmamış ve para transferini fiziksel olarak yapmak zorunda olan insan sayısının yaklaşık 2 milyar olduğu tahmin ediliyor. Bu kitle finans alanındaki girişimciler için fırsat olarak adlandırılabilecek bir hedef kitle olarak tanımlanabilir.
Fintech Girişimciliği
2013 yılında ortaya atılan Unicorn kavramı (değeri 1 milyar $ üzerindeki girişimler), başarılı Fintech girişimlerini ayrıştırmayı amaçlıyordu. Günümüz Fintech unicorn girişimleri arasında Circle, CoinBase, Robinhood, CreditKarma gibi birçoklarını sayabiliriz. Fintech alanı aynı zamanda kendi içinde de alanlara ayrılıyor. Bunlar: Insurtech (Sigortacılık), Lendtech (Kredi süreçleri), Regtech (Legal süreçler), Govtech (Kamusal işlemler), Wealthtech (Yatırım süreçleri) ve Nanobanks (Dijital bankacılık faaliyetleri).
Teknoloji bir yandan insanların yaptığı işlerin yerini alırken, hayatta kalmak ve kendimizi geliştirmemiz için de bizi teşvik ediyor. Dijitalleşme sürecini tamamen iyi veya kötü olarak adlandırmak mümkün olmayabilir ancak sürekli öğrenmeyi ve bilgiyi daha değerli kıldığı gerçeğini de yadsıyamayız.