Apple, WWDC 2015 etkinliğinde yeni ürünleri iPhone 6S, iPhone 6S Plus ve iPad Pro’yu tanıttı. Gelgelelim tanıtılanlardan hiçbirisi için gerçekten yenilikçi demek pek mümkün değil…

Devasa ölçeğine rağmen hâlâ bir girişimin büyümesini gösteren Apple’ın finansal bir fenomen olduğu su götürmez bir gerçek. Fakat büyümek için iPhone serisine mahkum kalması zaman içerisinde firmanın en büyük zayıf noktası haline geldi.

Yeni kayışlar…

Apple’ın iPhone bağımlılığı yakın zamanda biteceğe benzemiyor. Özellikle geçtiğimiz akşam düzenlenen WWDC etkinliğinde tanıtılan bazı cihazların Microsoft’un elinden çıkmışa benzemesi, Apple’ın elinde iPhone’dan daha büyük bir silah olmadığını apaçık bir şekilde ortaya çıkarıyor. Tim Cook her ne kadar “inanılmaz bir inovasyon parçası” dese de, etkinlik birçok Apple takipçisinin dudak bükmesine sebep olmuş olmalı. Apple Watch’u ele alalım; yeni uygulamalar ve Hermes’ten yeni bir sürüme sahip oldu fakat büyük resimde iPhone ve Mac’i icat eden şirketin dün akşam Apple Watch’a yönelik tek yaptığı şey yeni renklerde saat kayışları göstermekti.

iPad Pro

iPad Pro iki yıl gibi bir süredir konuşuluyordu ve dün akşam tam da beklenen cihaz tanıtıldı. 12,9 inç ekran ve akıllı bir kalem ile donatılan bu tablet, Microsoft’un 90’larda sattığı tabletlerin ve yıllardır tasarımcıların kullandığı tabletlerin birebir aynısı. Samsung’un da son birkaç yılda bu boyutta kalemle birlikte gelen tabletleri olduğunu hatırlamak gerek. Apple farklılaşmak için oyun ve uygulamaları öne çıkarsa da, iPad Pro görünen köydü. Apple’ın iPad Pro hamlesinde, Steve Jobs prensipleri çerçevesinde geliştirilen iPad serisinin 2013 yılından bu yana düşüşe geçmesinin de rolü büyük.

iPad Pro’da CAD ve Microsoft Office gibi profesyonel uygulamalar da gösterildi. Apple’ın pazarlamadan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Phil Schiller üretkenlik konusunda Microsoft’un birlikte çalışılabilecek en iyi firma olduğunu söylemesi de ilginç bir detaydı.

Apple’ın yapmaya çalıştığı şeyi anlayabiliyoruz. Kendisinden önce bu pazara girenlerin yaptıklarını analiz edip, onların düştüğü hatalardan kaçınacak ve başarı elde edecek. En azından plan bu şekilde. Üstelik iPhone’da işe yaramıştı. Fakat bu sefer işe yarayıp yaramayacağı konusunda emin olmak güç. iPhone geldiğinde, Android’in bugünkü gibi devasa bir pazar payı yoktu. Ayrıca Apple, cihazının satışa çıkan PC’lerin yüzde 80’inden daha hızlı olduğunu söyleyerek, pazarda onun cihazından daha iyi performans ortaya koyan cihazların olduğunu da peşinen ele veriyor. iPad Pro’ya çıkarılabilir klavye ve katlamalı stant eklediğiniz zaman da cihaz birebir Microsoft Surface’e benziyor. Tüm bunlar Apple’ın işlerini seven sıkı takipçileri tarafından kabul edilebilir. Fakat birçokları kalem için 99 dolar, klavye için 169 dolar ve tablet için 799-1079 dolar arasında ödemeye yanaşmayacağız. Gerçekten çok pahalı.

Hâlâ S, hâlâ Plus

iPhone’a gelirsek, en yeni modellerin adları tahmin ettiğiniz gibi iPhone 6s ve 6s Plus. Apple bu cihazların bir öncekilere göre tamamen yeni olduklarını “en inanılmaz iPhone’lar” ve “en gelişmiş telefonlar” gibi her etkinlikte kullandığı cümleler ile anlattı. Gelgelelim yıllardır uyguladıkları bu pazarlama taktiği sayesinde, isminin sonunda ‘s’ olan Apple cihazlarının bir bilemediniz iki yeni özelliğe sahip olduğunu öğrendik.

Apple’ın yeni iPhone’lardaki en heyecan duyduğu özellik 3D Touch, baskı şiddetibi algılyan ekran; parmağınızla uyguladığınız güce göre farklı tepkiler verebiliyor. Bu teknoloji bir süredir MacBook’ların touchpad’lerinde ve sanatçılar için geliştirilen çizim tabletlerinde ise çok daha uzun süredir yer alıyor. Anlayacağınız Apple köyü için yeni fakat dünya için eski bir haber.

12MP kamera, geliştirilmiş işlem ve grafik gücü ve 4K video kabiliyetleri iPhone 6s’in çıkış noktalarından. The Verge’ün etkinlikten canlı blog yapan yorumcuları, belleğin tüm bu kamera ve video kabiliyetlerinin getireceği yük karşısında yetersiz kalabileceğini belirtiyor.

Bugün parmak bastığımız hiçbir detay, Apple’ın bu cihazlar ile başarısız olmasına sebep olmayacak. iPhone 6s’ler muhtemel on milyonlarca satacak. iPad Pro da kendine yeni bir kitle inşa edebilir. Fakat tüm bu başarılar, Apple’ın yaratmaktan çok kopyaladığı gerçeğini değiştirmeyecek. Steve Jobs’ın dijital müzik devrimini başlatan iPod’u cebinden çıkardığı WWDC ile dün akşam şahit olduğumuz WWDC etkinliğinde tanıtılan ürünlere bakarsanız, Apple’ın yaşamak için Microsoft’tan ilham almaya ihtiyaç duyduğu fikrine kapılabilirsiniz.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close