Amazon çalışanlarına karşı acımasız olmakla suçlanıyor
Amazon çok zor bir hafta sonunu geride bıraktı fakat depremler hâlâ sürüyor. Yenilikçi fikirlerin yuvası olarak görülen ve sempatik bir imaja sahip olan şirket, hakkında çıkan bir makale ile alt üst olmuş durumda.
The New York Times’ın cumartesi günü yayınladığı Jodi Kantor ve David Streitfeld imzalı makalede, 100 Amazon çalışanı ile yapılan röportajlardan şirketin kurumsal kültürü ve çalışma ortamı mercek altına alındı. Ortaya çıkan tablo ise Amazon’un çalışılabilecek en kötü şirketlerden biri olduğunu ima ediyor.
Halihazırda Amazon’da çalışan veya bir dönem çalışmış olan insanların anılarını ve genel olarak çalışma ortamını anlattığı yazıda, şirket içerisinde acımasız eleştirilerin ve küçük ofis bölmelerinde dökülen göz yaşlarının Amazon’un günlük rutinlerinden olduğu söyleniyor. Bir çalışan ortadaki durumun bir kültüre dönüştüğünü belirtiyor ve devam ediyor; ”Amazon başarılı insanların kendilerini kötü hissetmek için gittikleri yer; bu Amazon’daki çalışma deneyiminin bir parçası.”
Makale, röportaj veren Amazon çalışanlarından bazılarının etik dışı muamelelere maruz kaldığını ortaya çıkarıyor. Yaşanan olaylardan bir tanesi şu şekilde: Genç anne adayı ikizlerini düşürdükten bir gün sonra iş gezisine gitmeye zorlanıyor; kadın patronundan aldığı yanıtı şu şekilde hatırlıyor: ”Üzgünüm, işin bir şekilde halledilmesi gerekiyor. Hayatının bu bölümünde, aile kurmuya çalıştığın bu dönemde, burası senin için doğru yer mi pek emin değilim”. Amazon’da e-kitap pazarlama departmanında çalışan Bo Olson ise ”Neredeyse birlikte çalıştığım herkesin masasında ağladığını gördüm” diyor…
Kısa süre önce ABD’nin en büyük perakendecisi unvanını kazanan Amazon’un kurucu CEO’su Jeff Bezos, makalenin yayınlanmasının ardından tüm şirket çalışanlarına bir e-posta gönderdi ve yazdıkları, Amazon’daki etiksiz çalışma anlayışından bihaber olduğunu gösteriyor. Bezos, tüm çalışanlarından The New York Times’ta yayınlanan makaleyi okumalarını ve aralarında buna benzer bir durum yaşayanların doğrudan kendisiyle iletişime geçmelerini istedi.
Jeff Bezos ayrıca makalede ortaya konanların kendisinin Amazon’u gibi olmadığını ve bunları asla görmeyeceğini söyledi. ”Makale benim bildiğim Amazon’u ve her gün birlikte çalıştığın Amazonlular’ı anlatmıyor. Makale, bizim yaklaşımımızın asla eğlenilmeyen ve hiçbir kahkaha duyulmayan ruhsuz ve distopyan bir çalışma alanı yaratmaya çalıştığımız yönünde. Şirkette makalede anlatıldığı gibi bir çalışma ortamı olan ve hâlâ çalışmaya devam eden varsa çılgındır. Ben böyle bir şirkette çalışmazdım.”
Amazon’un küresel ilişkilerden sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Jay Carney (eski Beyaz Saray basın sözcüsü), CBS News’e yaptığı açıklamada makalede ortaya konan durumları çevresindeki iş arkadaşlarıyla tartıştıklarını ve hiçbirinin böyle bir şey görmediğini söyledi. Carney ayrıca böyle bir kültür olsaydı, Amazon’un teknoloji endüstrisinde rekabetçi kalmayı başaramayacağını ekledi.
Twitter kullanıcıları Amazon’u sert bir şekilde eleştiriyor. Bezos ve Carney’nin bilinçsizlikleri ve röportaj verenler mağdurların şirketin ‘alt katlarından’ olmaları, kimilerinin Amazon’un merkeziyetçilik sorunları yaşadığı yönünde eleştirmesine sebep oldu. Öte yandan bazı insanlar girişim kültürünü kaybeden Amazon’un boykot edilmeyi hak ettiğini savunuyor.
Amazon’da deprem yaratan ve şirketi eleştiri oklarının önüne atan orijinal makaleyi buradan okuyabilirsiniz.
