Teknolojik Devrimler Sıradanlaşmaya Mahkumdur
Android’in eş kurucusu Andy Rubin, modern akıllı telefonların ortaya çıkışında kilit rol oynayan zihinlerden birisiydi. Rubin’in yeni kurduğu şirket Essential’ın ilk ürünü ileri seviye telefon, teknoloji dünyası tarafından ilgiyle karşılandı.
Essential Phone isimli cihaz, henüz açıklanmayan bir tarihte 699USD fiyatla satılacak. Titanyum materyalden üretilen telefon, alüminyum ve plastik telefonlardan daha dayanıklı. Ekran telefonun ön yüzünü tamamen kaplarken, cihazın aksesuarlar için manyetik bir bağlayıcısı var. Bu bağlayıcı kullanılarak, örneğin Essential tarafından sunulacak minik 360 derece kamera gibi aksesuarlar telefona bağlanacak.
Andy Rubin mobil pazarın en jenerik ve yenilikçi isimlerinden bir tanesi. Fakat ustalık dönemi eseri Essential Phone pazardaki diğer ürünlere can sıkıcı derece benziyor.
Essential Phone, Android’in Rubin tarafından yaratılan standart versiyonuyla çalışıyor. İşletim sistemi, bugün satın alacağınız herhangi bir Apple ve Samsung akıllı telefondaki sistemden çok da farklı görünmüyor.
Bir diğer deyişle, akıllı telefon endüstrisinin en yenilikçi dehalarından birisi akıllı telefonları yeniden icat etmek için kolları sıvadı ve görünüşe göre iyileştirecek pek bir şey bulamadı.
Dün, Bugün ve Yarın
Bugün pazarın durumu, devrimsel nitelikteki akıllı telefonların raflara çıkışına şahit olan 2000’lerin başında olduğundan çok farklı. Rubin’in akıllı telefon tecrübesi ise devrimin öncesine, 1999’da kurduğu Danger isimli şirkete dayanıyor. Sidekick isimli bir akıllı telefon üreten Danger, asla büyük bir pazar payına ulaşmayı başaramadı fakat ortaya attığı konsept daha sonra Android’in yaratılmasına öncülük etti.
Android ortaya çıktığı sırada kurumsal kullanıcılar e-posta odaklı BlackBerry telefonlarından bir hayli memnunlardı. Bu telefonlar bir dönem öyle popüler oldu ki, 2009 yılında ABD Başkanı Barack Obama resmi cep telefonunun bir BlackBerry olmasını istedi. Öncesinde Microsoft, Palm, Nokia ve Motorola da akıllı telefonlar geliştirmişlerdi.
Apple, takvimler 9 Ocak 2007’yi göstrediğinde ilk iPhone’u tanıttı ve pazardaki tüm dokunmatik olmayan akıllı telefonları bitirdi. O günden bu yana geçen 10 yılda, akıllı telefon endüstrisinin diğer firmaların Apple’ı yakalama uğraşına ev sahipliği yaptığı söylenebilir.
Bugün kullandığımız akıllı telefonlar ilk iPhone’dan daha büyük, daha hızlı ve daha yüksek çözünürlüklü ekranlara sahip fakat hemen hepsi hâlâ iPhone’un basit tasarımına ve kullanıcı arayüzüne sadıklar.
Wired, The Essential Phone’u ele alırken akıllı telefonların artık buzdolapları kadar kişisel hale geldiklerini belirterek, endüstrinin inovasyon kıtlığı çektiğine dikkat çekiyor. Bu iyi bir örnek fakat öteki tarafından da bakmak mümkün.
Buzdolaplarının hepsinin birbirine benzemesinin arkasında yatan sebep, üreticiler uzun yılların tecrübesinden sonra bu cihaz için ideal tasarımı keşfetmiş olmaları olabilir.
Buzdolabı üreticileri mümkün olan tüm özellik ve ayar kombinasyonlarını denedikten sonra, müşterilerin ihtiyaçlarını en iyi yanıt veren tasarıma sadık kalmaya karar vermişe benziyor. Bu tabii ki yenilikçi bir buzdolabı üretilemeyeceği anlamına gelmiyor fakat bu ürünlerin yıldan yıla değişmedikleri de gün gibi ortada.
Dizüstü bilgisayarlar da yaklaşık 10 yıl önce benzer bir eşikten geçtiler. Apple’ın 2000’lerin ortasında satışa sunduğu dizüstüler ile bugün satılan cihazlar birbirlerinden çok farklı görünmüyorlar. Geçtiğimiz yıl tanıtılan touch bar, son yıllarda bu endüstrinin gördüğü en büyük yenilikti fakat bu özelliğin bir devrim olduğunu söylemek güç.
Şimdi akıllı telefonlar gelişim fırsatlarının azaldığı olgunluk dönemine girmiş gibi görünüyor. Eğer akıllı telefonları yeniden yaratacak birisi varsa, o da hem yazılım hem de donanım özelinde inovasyon tecrübesi olan Andy Rubin’dir demek yanlış olmaz. Fakat Essential Phone bundan çok uzak.
Tüm bunlardan Essential Phone’un başarılı olamayacağı anlamını çıkarmamak gerek. Müşteriler bu cihazı sevebilir fakat en iyi senaryoda halihazırda bir hayli kalabalık olan Android pazarının en iyi satan telefonu olmaktan öteye gidemeyecek.
