Günümüz mesleklerinde yapay zekâ ve makine öğrenimiyle birlikte insan gücüne ihtiyaç kalıp kalmayacağı konusunda farklı öngörüler bulunuyor. Robotların hakim olacağı mesleklerin yerine yeni iş kollarının açılacağını savunan görüşlerin yanı sıra makine öğrenimi ve yapay zekâ kullanımının işsizlik sorununu ciddi düzeyde artıracağını düşünenler de var.

Örnekler üzerinden ilerlememiz gerekirse halihazırda ve gittikçe daha büyük bir hızla robotlar tarafından sürdürülecek iş süreçleri arasında fabrika üretimi, müşteri ilişkileri ve lojistik alanları sayılıyor. Bu iş kollarında robotların yapay zekâ yardımıyla çok daha verimli işler çıkarabileceği düşünülüyor. İnsana bu aşamada düşecek rolde makinalarla iş birliği yapmanın önemine dikkat çekiliyor. Bu süreçte insanın yaratıcı çözümler üretmek adına sürece dâhil olarak makinalarla birlikte çalışmayı öğrenmesi gerektiği düşünülüyor.

Robotların İnsanın Yerine Aldığı Meslekler

Biz gerçekleşecek dönüşüm hatta devrim üzerine konuşurken, robotlar gözümüzün önünde bizim işlerimizi yapmaya başladı bile. Amerika Birleşik Devletleri’nde Kaliforniya’da bulunan Dodger Stadyumu’nun mutfağında Flippy adındaki robot, adından da anlaşılacağı üzere pişmekte olan burger ve patatesleri çevirerek, pişirme sürecine yardım ediyor. Dominos’un işe aldığı robot ise Black Mirror dizisini izleyenlere aşina gelebilir. Avustralya’da pizza siparişlerini evlere servis eden kurye robot, Dominos tarafından kullanılmaya başlandı. 2020 Olimpiyat Oyunları’na hazırlanan Tokyo’daki havaalanlarında ise, yolculara yol gösteren robotlar görev almaya başladı.

Robotlar Yeni İş Alanları Yaratacak mı?

Geleceği kesin olarak görmek mümkün değil ama tecrübelerden edinilenler doğrultusunda uzmanlar iletişim, yaratıcılık ve empati kurma gibi insana has yeteneklerin gelecekte de kalıcı olacağını öngörüyor. Robotlar ve yapay zekâ tarafından üretilen ve yorumlanan verinin artmasıyla üretim sürecinde bu verinin kullanılmasını sağlayacak meslek gruplarının ön plana çıkacağı da öngörüler arasında. Veri analizi, yazılım ve sosyal medya gibi veriye dayalı üretim mekanizmaları ilk olarak akla gelen alanlar.

Endüstrinin 4. devri olarak adlandırılan bu kuşakta insanların yaşamlarını sürdürmek için her zaman yaptıkları gibi koşullara uyum sağlamak zorunda oldukları kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Kısa vadede kendimizi geliştirmenin yolu, spesifik olarak sahip olduğumuz uzmanlık alanlarını dijital çağın getirisi olan “big data” ile birlikte destekleyip, nasıl lehimize kullanabileceğimiz noktasında birleşiyor ve bilgi, her dönemde olduğu gibi yine en önemli geçim kaynağımız olacak gibi görünüyor.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close