Çevre Dostu Girişimler

Günümüzde teknoloji hızla gelişiyor ve alışkanlıklarımızı da değiştiriyor… Teknolojide yaşanan gelişmelerin hayatımızı kolaylaştırmasının yanı sıra; sanayileşmeyi hızlandırdığı, tüketimi artırdığı ve en nihayetinde hava kirliğine yol açtığı da yadsınamaz bir gerçek.
İşte tam bu noktada çevreye duyarlı girişimlerin önemi ortaya çıkıyor. Ne mutlu ki çevre dostu girişimlerin sayısı da gün geçtikçe artıyor. Biz de bu yazımızda gelecekte daha temiz bir çevre, daha yaşanılır bir dünya umuduyla ortaya atılan bu fikirlerden birkaçını derledik. İşte geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak çevre dostu girişimler…
Google’ın Wi-fi Balonları
Google “Project Loon” adını verdiği bu projeyle, kırsal ve uzak bölgelerde yaşayan ve günümüzde halen internet erişimi olmayan bölgelere internet erişimi sunmayı amaçlıyor. Proje yalnızca bununla sınırlı da kalmıyor: Google’ın stratosfere gönderdiği mavi wi-fi balonları gücünü, solar paneller, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından alıyor ve doğal afet sonrası insanları yeniden iletişim kurabilir hale getirmeyi de hedefliyor.
Balonların her biri 15 m. genişliğinde ve her birinin içinde Linux tabanlı mini bilgisayarlar bulunuyor. Bu mini bilgisayarlar wi-fi antenleri, GPS, sıcaklık sensörü ve birçok hareket sensörüyle donatıldı ve teorik olarak 19 km.lik bir yarıçapta internet bağlantısı sunabiliyor. Üstelik bir balonu şişirmek ise yalnızca 30 dakika sürüyor! Google 2013 yılında geliştirdiği projesinin ilk testlerini 2014 yılında yaptı. Test sonuçlarına göre balonlar sadece 22 günde dünyayı turlayabiliyor. Bu balonlar Peru, Sri Lanka, Brezilya, Endonezya ve Yeni Zelanda’da meydana gelen birçok doğal afetin kurtarma çalışmalarında da kullanıldı.
Yenilenebilir Enerjiyle Çalışan Tren Sistemleri
Avrupa’nın demir yolu ağının ne derece muazzam olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle özellikle Avrupa’da en sık kullanılan ulaşım araçlarının başında trenler geliyor. Geçtiğimiz yıllarda Almanya nükleer enerjiyle çalışan raylı sistemlerin, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışır hale gelmesi için ciddi bir girişimde bulundu. Almanya 2018 yılının Eylül ayında, dünyanın tamamen hidrojenle çalışan ilk trenini hizmete sundu. Fransa’da faaliyet gösteren Alstom şirketi tarafından tasarlanan ve hidrojen ve oksijeni elektriğe dönüştürerek doğaya zarar vermemeyi amaçlayan bu trenlerin adı Coradia iLint. Neredeyse hiç ses çıkarmayan, sıfır emisyonlu bu trenlerin şimdilik iki modeli var. Trenler saatte 140 km.ye kadar hız yapabiliyor ve 300 yolcu kapasiteli. Almanya 2021 yılı sonuna kadar filosuna 14 yeni tren daha katmayı planlıyor.
Çevre dostu trenler yalnızca Avrupa’da üretilmiyor elbette!
Dünyanın %100 güneş enerjisiyle çalışan ilk treni ise Avustralya’nın New South Wales eyaletinde 2018 yılının Aralık ayında hizmete sunuldu. Kâr amacı gütmeyen Byron Bay Demiryolu Şirketi tarafından üretilen bu trenler, aslında 1949 model iki vagonlu eski trenlerin restore edilmesiyle çevre dostu hâle getirildi. 100 yolcu kapasiteli bu tren, çatısında bulunan 6,5 kW gücünde güneş enerjisi panelleri ile güneşten aldığı enerjiyi elektriğe dönüştürüyor. Ayrıca rejeneratif frenle sistemiyle frenleme sırasında bir miktar enerjiyi de geri kazanıyor. Tren tamamen şarj edildiğinde 12-15 sefer yapabiliyor.
Güneş Enerjisiyle Çalışan Uçaklar
Bugüne kadar yapılan en iyi güneş enerjili uçak, İsviçreli bilim adamı Andre Borschberg ile psikiyatrist Bertrand Piccard tarafından geliştirildi. Yalnızca bir otomobil kadar ağır ve 17 bin güneş piliyle çalışan Solar Impulse’un tasarımına 2003 yılında başlandı. Tek kişilik bu uçak ilk test sürüşünü ise 2009 yılında yaptı. Saatteki hızı 70 km/saat ve max. uçuş yüksekliği 12 bin metre olan Solar Impulse, 9 Mart 2015’te Abu Dabi’den havalanarak çıktığı dünya turunu 2016 yılının Temmuz ayında Abu Dabi’ye inerek tamamladı.
2015-2016 yılları arasında yapılan uçuşlarda birçok rekora imza atıldı. Pilot Borschberg, Japonya’nın Nagoya şehrinden Hawaii’ye 118 saatte giderek, turun duraksız en uzun solo uçuşu gerçekleştirdi. Borschberg, turun en zor uçuşunu Piccard Kaire’de çölden geçerken yaşadığını belirtti. Uçuşları sırasında İstanbul’a da uğrayan pilotumuz gazetecilerle yaptığı röportajında şunları söyledi: “Gelecekte başarılı olmak istiyorsak, doğa dostu temiz enerjileri hayatın her alanında kullanmalıyız. Ulaşım, inşaat, ısıtma, soğutma, aydınlatma, sanayi… Tüm bu alanlarda güneş enerjisi gibi temiz ve sürdürülebilir enerjileri kullanmak mümkün.”.