Bir robot ol geliştirdiğinizde ilk odaklandığınız şey tutma, sürükleme gibi basit beceriler olur. Fakat günümüzde artık bu çok ilkel bir seviye haline gelmeye başladı. Artık sadece tutma becerisiyle yetinmiyoruz, robotların bizim kadar esnek, pratik, seri olmalarını istiyoruz. Peki, bir nesneyi insan gibi ustaca kavramayı robota nasıl öğretebiliriz? Elbette yapay zekayı kullanarak.

Bilim adamları genellikle yapay zekayı bir robota fiziksel şeyler öğretmek için kullanırlar. Bu eğitim de genellikle takviye öğrenme kullanarak yapılır. Kısacası yapay zeka bir deneme yanılma süreci içinde öğrenir. Fakat bu yöntem çok fazla zaman gerektirir. Bir yapay zekaya video oyununu nasıl oynayacağını çok kolay öğretebilirsiniz. Ancak ona gerçek hayatla ilgili bir şey öğretmek istiyorsanız başınız gerçekten belada diyebiliriz. Çünkü bunun için gerçek dünyanın bir simülasyonunu yapmanız gerekir ve bu da oldukça zordur.

OpenAl’ın bir simülasyon üretmek yerine robota insanın el becerisini kazandırmak için altı yüzeyli bir küpü manipüle etmeyi öğretmeyi seçmiş. Ekip daha önceki araştırmalarda da olduğu gibi ortamı mümkün olduğunca doğru şekilde manipüle ederek işe başladı. Ancak bir sonraki adımda diğer çalışmalardan ayrılarak fark yarattılar. Simülasyonla uğraşarak onu dağıtmaya başladılar.

İlk olarak, rastgele görsel gürültü eklediler. Sonra sanal el ve küpün renklerini değiştirdiler. Küpün büyüklüğüyle oynadılar. Hatta simülasyonun yer çekimi ile uğraştılar. Bütün bunların amacı, yapay zekaya gerçek dünyada küpü manipüle etmenin nasıl bir şey olacağını öğretmekti. Simülasyon gerçek yaşam için tamamen doğru olmasa da sistemin beklenmedik durumlarla başa çıkmayı öğrenmesine izin verecek kadar farklı varyasyonları bulunuyordu.

Ekip, Dactyl olarak bilinen yapay zeka sisteminin gerçek bir el gibi hareket ettiğinde, elin tabanının her seferinde aynı açıdan konumlandırılmayacağını biliyordu. Daha düşük bir açı, küpün elden daha kolay düşeceği anlamına gelir. Ekip bu nedenle Dactyl’e bu varyantı nasıl kullanacağını öğretmek için, simülasyondaki yerçekimi açısını randomize etmelerine karar verdi.

Fotoğraf: OpenAl

Tam olarak eğitildikten sonra, Dactyl, küpü düşürmeden bir sıradaki bir pozisyondan diğerine 50 kat kadar hareket ettirebildi. Ayrıca küpü elinde tutmayı öğrenirken insan benzeri davranışlar geliştirdi.  Ve tüm bunlar on yıllarca hiçbir insan eğitimi olmadan sadece deneme yanılma yoluyla öğretildi.

Fotoğraf: OpenAl

Carnegie Mellon Üniversitesi Robotik Enstitüsü’nden Smruti Amarjyoti, sistemin eğitim ortamını randomize etme fikrinin daha önce yapıldığını ancak Dactyl’in hareketlerinin yapay zeka için inanılmaz derecede “zarif” olduğunu söyledi.

Yapay zekanın yardımıyla daha insansı robotlar yaratmak, el emeğini otomatikleştirmeye çalışan şirketler için büyük bir nimet olurdu. Ki bu alanda aktif olarak araştırma yapan bir dizi girişim de bulunuyor . Ancak, robot teknolojisindeki ilerlemenin iyileştirilmesi, yeni teknolojinin yarattığı işler tarafından telafi edilip edilemeyeceğinin açık bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Her iki durumda da yapay zekanın, insanlığın motor becerilerine uygun hale gelmesinin bir yolu olduğu açık. Aşağıdaki videodan Dactyl’nin yaptıklarını inceleyebilirsiniz.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close