Kadının Girişimci Hali: WearTechClub’ın Kurucusu Özgül Dalkılıç Anlatıyor!

Kumaşa entegre sensör teknolojisi aracılığıyla kullanıcıların sağlık verilerini takip eden, gerektiğinde uyarı gönderen akıllı spor kıyafetleri ve akıllı telefon uygulamaları geliştiren WearTechClub, Çekirdek’ten yetişen girişimlerimizden…
Kurucusu Özgül Dalkılıç ile bu kez girişimcilik ekosistemine kadın gözünden bakmayı ve kadından kadına desteği konuşalım dedik.
Bu yazıda, onun cümleleriyle ifade edecek olursak; kadın girişimciliğinin önündeki engelleri, yatırım sürecini ve dayanışmanın gücünü keşfediyoruz.
Girişimcilik Bir Karar Değil, Bir Kıvılcım
Dalkılıç, girişimci olmaya karar vermediğini, bunun zamanla büyüyen bir kıvılcım olduğunu söylüyor. Girişimciliğin, insanın doğasında olan bir arayış olduğuna inanıyor ve bu yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor: “Benim için bu, insan sağlığını iyileştirmek, erken teşhis ve sakatlık risklerini önlemek üzerine düşünmekle başladı. Bu fikir ne laboratuvarda ne de ofiste, aslında koşu rutinim sırasında doğdu. O an, “Vücudumu anlık olarak dinleyebilir miyim?” sorusunu sormaya başladım ve işte bu, girişim yolculuğumun ilk adımı oldu.”
Bir Ekosistem Kurmak
Bir fikrin hayata geçmesi için yatırım ve destek mekanizmaları kritik bir rol oynuyor. Dalkılıç, ilk yatırımın sadece maddi değil, manevi olarak da gücüne güç kattığını söylüyor: “İTÜ ARI Teknokent ve Sabancı Holding’den gelen ilk yatırım, hayalimi gerçeğe dönüştürme gücü verdi ama asıl değişim, başkalarının da bu fikre inanmasıydı. O noktada sadece ben değil, bir ekosistem inşa etmeye başladım.”
Kadın Girişimciler ve Önyargılarla Mücadele
Kadın girişimcilerin en büyük mücadelesi, yerleşik algıları kırmak. Dalkılıç bu konuda şu görüşü paylaşıyor: “Girişimcilikte, özellikle kadınlar için çizilmiş belirli kalıpları yıkmak kolay değil. Bu algıyı değiştirmek için başarımı kanıtladım, her fırsatta kendimi daha güclü anlattım ve vazgeçmeden ilerledim.”
Kadın girişimcilerin yatırım alma konusunda yaşadıkları zorlukları da şu şekilde dile getiriyor: “Önyargılar ve risk algısının eşit olmaması. Erkek girişimcilere ‘potansiyel’ olarak bakılırken, kadınlardan ‘kanıt’ isteniyor.”
Kadın Mentörler ve Yatırımcılar
Kadın mentörlerin ve yatırımcıların desteğinin kritik olduğunu belirten Dalkılıç, bu deneyimi şu sözlerle anlatıyor: “Kadın yatırımcılar ve mentörler beni dinlediğinde genellikle şunu söylediler: ‘Bu sadece bir iş değil, bir dönüşüm hareketi.’ O an, yaptığım şeyin bir girişimden çok daha büyük bir değişimin parçası olduğunu fark ettim.”
Kadın Dayanışmasının Gücü
Dalkılıç, kendisine destek olan kadın liderlerin ona en büyük derslerden birini verdiğini söylüyor: “Beni destekleyen kadınlar, kendi sınırlarını zorlayan cesur liderlerdi. En büyük dersim: Başarı bireysel değil, birlikte gücün bir sonucu.”
Bir kadın olarak ekosistemde en büyük değişim ihtiyacını da şu sözlerle ifade ediyor: “Yatırımcıların, kadın girişimcileri ‘istisna’ olarak değil, iş dünyasının gücülü bir parçası olarak görmesi gerekiyor.”
Vazgeçmek Bir Seçenek Değil
Her girişimcinin karşılaştığı gibi, Dalkılıç da zor zamanlar yaşasa da asla vazgeçmeyi düşünmediğini vurguluyor: “Hayır, çünkü benim için girişimcilik bir seçenek değil, bir tutku. Zorluklar oldu, reddedildiğim anlar da oldu ama hiçbir zaman ‘vazgeçsem mi?’ diye düşünmedim. Her engel, nasıl daha iyi olabileceğimi gösteren bir geri bildirimdi.”