“Nesnelerin İnterneti” çağında yaşıyoruz ve önümüzdeki yıllarda milyonlarca cihaz internete bağlı hale gelecek. Tüm bunlar için Washington Üniversitesi’ndeki araştırmacılar da bu noktadan yola çıkarak sıradan nesneleri çevrimiçi hale getirmenin pratik bir yolunu bulmak için çalışmalar yapmaya başladılar. Sonunda da elektronik herhangi bir güç ve pil olmadan nesnelerin Wi-Fi’a bağlanmalarını sağladılar.

Ekip planlarını hayata geçirmek için 3D yazıcıları kullanmayı tercih etmiş. Üç boyutlu basılmış nesneler ve sensörler, sadece plastik parçalara değil çamaşır deterjanı şişesi gibi ev eşyalarına bağlandığında da değerli verileri toplayabiliyor. Dolayısıyla bu noktada ciddi bir potansiyel mevcut.

Projede araştırmacı ve aynı zamanda doktora öğrencisi olan Justin Chan verdiği bir demeçte, bu projenin ortaya çıkmasında Wi-Fi dalgalarını 3D yazıcı kullanarak basma fikrinden ilham aldıklarını belirtti. Bu proje sayesinde kişilerin evlerinde iletişim kurabilecek cihazları üretebileceğinin altını çizen Chan, bunu da sadece sıradan 3D yazıcılar ve plastik malzemeler kullanarak yapabileceklerini söylüyor. Sonuç olarak ekip herhangi bir güç olmadan çalışabilen kablosuz bir tasarım hayata geçirerek yeni teknolojiye meydan okuyor.

Projenin Ayrıntıları

Araştırmacılar tarafından hazırlanan tasarım üç boyutlu şekilde basılmış bir yay ve bir dişli içeriyor. Bu yay ve dişli hava veya herhangi bir sıvı ile etkileşime girdiğinde çeşitli hareket ediyor. Dişli dönüşü ve yay sıkışmasıyla parçalar iletken filamentten yapılmış üç boyutlu basılmış bir antenle temas kuruyor. Anten de ise bir ayna gibi çalışarak çevreden aldığı Wi-Fi sinyallerini sıfır veya bir olarak alıcıya yansıtıyor.

Chan ve ekibi bu teknolojiyi “printed Wi-Fi” olarak adlandırıyor. Üç boyutlu olarak basılan cihaz sinyalleri almak ve yansıtmak için Wi-Fi’ı kullanıyor.

Tasarımlarının arkasındaki temel fikrin, yansımalar yoluyla iletişim kurmak olduğunu ifade eden ekip, bunu yapmanın yolunun da Wi-Fi sinyallerini çevreye yansıtmak olduğunu söylüyor. Bu sinyalleri yansıtmak ise teknik olarak aynayı kullanma biçimimize benziyor.

Justin Chan bu teknolojinin çalışma prensibi ve bu teknolojiyle neler yapılabileceğini şu şekilde açıklıyor:

Radyo sinyallerini yansıtmayı sağlayan üç boyutlu basılmış anten ve anahtarlardır. Bu bileşenleri kullanarak su akış sensörleri ve rüzgar sensörleri gibi mekanik hareketi algılayan sensörler oluşturabiliriz. Bu sensörler mekanik hareketleri Wi-Fi sinyallerinin yansımaların çevirir. Sonuç olarak da Wi-Fi özellikli cihazlarla kablosuz olarak iletişim kurabilen basılabilir neseneler oluşturabiliriz.

Araştırmacılar, tasarımlarının kanıtı olarak cihazlarını deterjan seviyelerini tespit etmek için kullanılabilecek bir çamaşır deterjanı şişesine bağladılar.

Proje ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close