Mobilite, otomotiv ve ulaşım sektörünü dönüştürmeye devam ediyor. Araçlar ve üretim süreçleri her geçen gün daha sürdürülebilir ve hayatlarımıza daha entegre hale geliyor. Yılın geri kalanına bakıldığında; elektrikli otonom araçlar, sanal homologasyon ve etik yapay zeka dahil olmak üzere üç ana trendin çok büyük etkilere sahip olacağı öngörülüyor.

Elektrikli Otonom Araçlar

Daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerledikçe elektrikli otonom araçlara olan talep artış gösteriyor. Pazara yeni giren üreticiler ve tüketicilere daha fazla seçenek sunan eski markalarla mobilitenin geleceği her zamankinden daha sürdürülebilir görünüyor. Elektrikli otonom araçların, tüketicilere ve çevreye aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda faydası bulunuyor:

• Sera gazı emisyonlarının azaltılması
• %94’ü insan hatasından kaynaklanan ciddi kazaların azalmasıyla artan güvenlik
• Daha az trafik ve daha hızlı seyahat olanağı

Yılın geri kalanında, daha fazla otomotiv şirketinin elektrikli otonom araç versiyonları açıklaması bekleniyor. Hem elektrikli otomobillerin hem de otonom teknolojinin faydalarını birleştiren piyasadaki yeni araçlar; geleneksel araçlara göre daha sürdürülebilir, daha güvenli ve daha verimli olmayı vadediyor.

Sanal Homologasyon

Otonom araçların fiziksel testler yerine simülasyonlar ve dijital modeller kullanılarak değerlendirilmesine olanak tanıyan test yöntemine sanal homologasyon ismi veriliyor. Bu teknoloji, gerekli fiziksel testlerin sayısını azaltarak ulaşım sektörünün çevresel etkilerinin azalmasına yardımcı oluyor. Böylece enerji tüketiminin azalmasına, karbon emisyonlarının azalmasına ve daha sürdürülebilir süreçlerin oluşmasına katkıda bulunuyor.
Sanal homologasyon kullanımının başarısı için kritik faktörlerin başında, simülasyon yazılımının gerçek hayattaki senaryolar kadar titiz bir sanal ortam kullanımını sağlamak geliyor. Bunun için güvenlik ihtiyaçlarını ve gerekliliklerini desteklemek amacıyla etik yapay zekanın kullanımı da dahil olmak üzere gerekli tüm standartların sağlanması gerekiyor.

Etik Yapay Zeka

Bağlantılı ve otomatik araçların (CAV’ler) etik yapay zeka karar verme standartlarının geliştirilmesini desteklemek için ideal bir platfrom olma potansiyeli bulunuyor. Etik yapay zekanın, aşağıdaki konularda yüksek oranda doğru karar vermek olasılığı bulunuyor:
• Engellerin sınıflandırılması
• Değerlendirme metodolojisi
• Kabul edilebilir sonuçlar
• Kültürel farklılıklar
• “Zarar” tanımı
• Kişisel özelliklerin makul kullanımının tanımı

Etik yapay zekanın, CAV’ler ile ilgili karar almada önemli rol oynadığı, teknolojinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesine ve dağıtılmasına yardımcı olabileceği düşünülüyor. CAV altyapısına yönelik standartlar, bağlantılı ve otomatikleştirilmiş araçların dağıtımı için büyük önem taşıyor ve CAV’ler bu teknolojiye doğru gelişmeye devam ettikçe, yapay zeka teknolojilerinin sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla standartların ve etik yapay zekanın yükselmeye devam edeceği öngörülüyor.

Geleceğin Otomobil Teknolojilerini İTÜ Çekirdek #Otomotiv Programı ile Geliştir!

Otomotiv endüstrisi ve mobilite alanında çözümler üretecek girişimciler OİB’in gücüyle İTÜ Çekirdek’in #Otomotiv Programı’nda destekleniyor. Hızlı gelişen teknolojilere uyum sağlayan, inovatif fikirleri hayata geçiren ve otomotiv sektörüne katkı sağlayacak girişiminle seni İTÜ Çekirdek #Otomotiv Programı’na bekliyoruz. Hemen başvur!

Kaynak: https://standards.ieee.org/beyond-standards/2024-mobility-trends/

Görsel Kaynak: https://www.shutterstock.com/tr/

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close