Yatırıma Giden Yol: Pivony
İTÜ Çekirdek girişimlerimizin yatırım serüvenlerini mercek altına aldığımız röportaj serimizden herkese merhaba! Yatırıma Giden Yol serimizin bu haftaki konuğu; Startup Wise Guys’tan 7 milyon TL değerleme üzerinden tohum öncesi yatırım alan Pivony! Sorularımızı, Pivony Kurucu ve CEO’su Emre Çalışır yanıtlıyor!
Röportaj serimizin tüm girişimcilerimize ve girişim adaylarına ilham olmasını umuyoruz. Aklınıza takılan herhangi bir soruda, https://blog.itucekirdek.com/iletisim/ adresinde yer alan mesaj kutucuğunu doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz!
Merhaba, sizi ve Pivony ekibini okuyucularımıza tanıtmak isteriz.
Merhaba, ben Emre Çalışır. Vodafone Ar-Ge’de 5 yıl görev aldıktan sonra doktora çalışması için Milan Politeknik ve MIT Media Lab’da bulundum. Ardından ise şu anda 16 kişilik uluslararası bir ekipten oluşan Pivony’i kurma kararı aldım.
“Pivony olarak firmalara; çok daha müşteri odaklı olabilmesi için kullanabilecekleri bir sosyal içgörü ve etkileşim platformu sunuyoruz.”
Pivony nedir? Ne yapar?
Şirketlerin yüzde 72’si müşteri odaklı olduğunu düşünürken tüketicilerin yalnızca yüzde 30’u bu görüşe katılıyor. Pivony olarak şirketlerin çok daha müşteri odaklı olabilmesi için kullanabilecekleri bir sosyal içgörü ve etkileşim platformuyuz. Firmaların Müşteri Deneyimi, Büyüme, İçgörü departmanlarındaki karar alıcıların müşterileri, pazarı ve aslında rekabeti anlamalarını kolaylaştırıyoruz. Pivony ile birlikte firmalar, iç ve dış veri kaynaklarındaki müşteri söylemlerini tek tek okumaya gerek kalmadan önemli içgörüleri birkaç klikle görebiliyorlar. Ayrıca bunu, hem kendi firmaları hem de rakip firmalar için yapabiliyorlar. İçgörü ediniminin ardından firmaların aksiyon almalarını sağlayarak sonuçların müşteriye kadar yansımalarını görebilmelerine imkân sunuyoruz. Bu noktada, firmaların müşteri ile olan iletişimlerini de kolaylaştırıyoruz diyebilirim.
Pivony olarak, derin bir teknolojiyi sade ve kolay ara yüzlerle iş profesyonellerinin kullanımına açıyoruz. Derin teknolojiden kastımız; bulut bilgi işleme teknolojisi, büyük veri, doğal dil işleme ve anlama, yapay sinir ağları dil modelleri gibi birçok teknolojinin ve yapının otomasyonundan ve bir zekâ katmanında bir araya gelmesinden bahsediyoruz. Aylık abonelik modelindeki ulaşılabilir fiyat modeliyle birlikte küçük ve orta ölçekteki şirketlerin de çok daha müşteri ve veri odaklı olmalarını sağlıyoruz.
“Sektördeki ihtiyacı fark ettim ve İlk adımı İTÜ Çekirdek ile attım.”
Pivony’nin bir kuruluş hikayesi var mı?
Vodafone’da Büyük Veri ve Veri Bilimi projelerinde çalışıyorken pazarlama ekibiyle çok yakın iletişime sahiptim. Daha sonra doktora için yaptığım çalışmalarda, 55 milyon tweet üzerinde hazırladığım 3.5 yıllık Brexit tartışmasını analiz ederken kullandığım kompleks ama bir o kadar da faydalı algoritmalardaki deneyimimin ardından, sektördeki bir ihtiyacı fark ettim. Markalar ve firmalar kullandıkları araçlarda yapay zekayı çok limitli kullanabiliyor ya da hiç kullanmıyorlar. Buradan yola çıkarak Pivony platformunu kurmaya karar verdim. Vodafone’da Ar-Ge mühendisi olarak çalışırken İTÜ ARI-3 binasında bulunduğum için İTÜ Çekirdek’in aktivitelerini ve startup’ları devamlı takip ediyordum. Dolayısıyla ilk adımın İTÜ Çekirdek’e başvurmak oldu ve Big-Bang’de yarı finale kadar kaldığımız süreçte İTÜ Çekirdek ekibinden gerçekten çok şey öğrendim.
Rakiplerinizden sizi ayıran özellik nedir?
Pivony bir sosyal içgörü keşfetme ve müşteri etkileşimi platformu ve bu platform. Pivony sayesinde firmalar hem iç hem de dış veri kaynaklarından içgörüler elde edebiliyor. Bu noktada biz, algoritmalarımız ile de fark yaratıyoruz. Yapay zeka çıkarımlarının da bir adım ötesinde “Pivony Eksper” yardımı ile kullanıcıların işlerinde hemen kullanabilecekleri sonuçlar alabilmeleri de mümkün. Firmalar veya kişiler çok hızlı bir şekilde hesap oluşturup kolayca platformu kullanmaya ve işine değer katmaya başlayabiliyor.
“Big-Bang Start-up Challenge sonrasında birçok venture capital ile görüştük.”
Yakın zamanda bir yatırım aldınız. Süreç nasıl gelişti, kimler katıldı, neler yaşandı bu süreçte?
Big-Bang Start-up Challenge sonrasında birçok venture capital ile görüştük ve görüştüğümüz VC’lerden birisi bizi Startup Wise Guys’a önerdi. Bu dönemde, ön Kuluçka sürecimizi tamamlamıştık ve bir accelerator programına girmek istiyorduk. Startup Wise Guys, Avrupa’nın en büyük B2B SaaS Hızlandırıcısı ve son derece seçici ve zorlu bir giriş süreci var. Pivony olarak, hem online pre-accelerator programını tamamladık hem de accelerator’a hak kazanmak için dört mülakatı başarıyla geçtikten sonra üç gün süren BootCamp’e davet edildik. BootCamp esnasında 18 farklı milletten mentor ve Startup Wise Guys ekibi tarafından alınan kararla programa kabul edildik ve portfolyo şirketi olduk.
Pivony’nin hedefleri neler?
Öncelikle Türkiye’den müşterilerle başarı hikayelerini birlikte yazdıktan sonra İngiltere, Avrupa ve Amerika gibi pazarlara açılmayı hedefliyoruz. Çok net büyüme hedeflerimiz var en büyük hedefimiz, kendi kategorimizde dünyadaki en önde gelen platform olmak.
“Girişimciler kendi motivasyonlarını kendileri sağlamalı ve girişimcilik yolundaki tüm zorluklara mental olarak hazırlanmalı.”
Bir girişimci olarak mutlaka inişleri ve çıkışları yaşamışsınızdır. Peki, yapamayacağım artık deyip, bırakma noktasına geldiğiniz oldu mu?
Girişimcilik yolculuğunda asla bir umutsuzluğa kapılmadım, çünkü Pivony ekibi ile birlikte başaracağımızı biliyorum ve görüyorum. Hiçbir girişimci adayı, bu sürecin kolay olacağını düşünmesin. Ben de zor olacağını biliyordum ve buna mental olarak hazırdım. Tüm zorluklara hazır bir şekilde başlamanın oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman tüm rüzgarlar size karşıdan gelebiliyor, burada ayakta durabilmeniz ve gitmek istediğiniz yöne doğru ilerleme gücünü kendinizde bulabilmeniz gerekli. Motivasyonun dışardan gelmesi kesinlikle sürdürülebilir değil diyebilirim.
Yatırım almak isteyen ya da yatırım turunda olan girişimlere tavsiyeniz ne olur?
Girişimcilere ilk notum; görüşebildikleri kadar fazla yatırımcıyla görüşmeleri gerektiği. Genelde yatırımcıların baktıkları parametreler ortak olmakla birlikte; inisiyatif alabilen, örneğin yalnızca kurucu birikimine, vizyonuna ve adanmışlığa bakarak hiçbir metrik olmadan da yatırım yapma cesaretini gösterebilen yatırımcılar var. Accelerator programlarına katılmak aslında stratejik bir iş ortaklığı oluyor çünkü size değer katmak üzere bir program tasarlanmış oluyor. Dolayısıyla, güçlü bir ekiple sizi de güçlendiriyorlar ve network imkanları sunuyorlar.
Sektörünüzün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pazarlama alanında yapay zekanın kullanımı giderek KOBİ büyüklüğündeki şirketlere doğru ilerliyor. Henüz Türkiye’de bu tam olarak gerçekleşmemiş olsa dahi Kuzey Amerika, Avrupa, Asya Pasifik bölgesinde pazarın büyümesinin ana sebeplerinden birisi bu. Türkiye’de de aynı dönüşüm gerçekleşeceğini düşünüyorum. Big Data ekibi kurmak, gerekli altyapıları oluşturmak, veri bilimcileri şirketlere dahil etmek yalnızca büyük firmaların gerçekleştirebildiği işler. Artık büyük şirket kavramından çıktığımız dönemlerde yaşıyoruz ve 15-20 kişilik startup’ların büyük şirketler kadar cirolar yapabildiğini görüyoruz. Dolayısıyla Pivony gibi derin teknolojiyi sade ara yüzler özelinde sunabilen platformların sayısı zaman içerisinde mutlaka artacak ve küçük şirketler ve startup’lar da daha fazla müşteri ve veri odaklı olabilecekler. Öte yandan, servislerin bulut tabanlı abonelik modeline gittiği günümüzde, ücretsiz hesap oluşturabilmek, aylık ödeme modelinde ilerleyebilmek de çok önemli. Bu şekilde şirketler için risk faktörü azalıyor ve firmalar daha hızlı karar alabiliyor şeklinde açıklayabilirim.