Girişimciliğe adım attığınızda, mentorlardan patronlara, arkadaşlardan aileye kadar herkesin verdiği tavsiyeleri emen bir süngere dönüşürsünüz. Bu durum için genel olarak iyi demek mümkün çünkü zihninizi açık tutmanız, yeni bakış açıları benimsemeniz ve yeni deneyimlere açık olmanız önemlidir. Girişimciler bu sayede yeni fikirler ve sorunlara alternatif çözümler yaratırlar.

Gelgelelim, duyduğunuz her tavsiye uygulanmaya değer değildir. Hatta bazıları yarardan çok zarar verebilir. Size kötü tavsiyeler veren insanların niyetleri iyi olabilir fakat bu tavsiyeleri uygulamak beklenmedik ve geri alınamaz sonuçlara yol açabilir.

Entrepreneur’dan Larry Alton’a göre en sık verilen yanlış tavsiyeler aşağıdaki gibi. Bu tavsiyelerin neden yarardan çok zarar verebileceğini ise yazının devamında masaya yatırıyoruz.

– Tutkularının peşinden git.

Ünlü girişimci Mark Cuban verdiği bir röportajda, bu zamana kadar duyduğu en kötü girişimcilik tavsiyelerinden birinin “tutkularının peşinden git” olduğunu söylemişti. Peki, bu gerçekten çok kötü bir şey mi? Pek sayılmaz. İnsan tutkulu olduğu konularda daha sıkı çalışma motivasyonuna sahip olur ve daha da iyisi bundan keyif alabilir. Bu tavsiyenin özünde, işinize karşı tutkulu olduğunuz takdirde daha az stres yaşayacağınız ve hedeflerinize ulaşmak için daha sıkı çalışacağınız yatıyor.

Sorun ise şöyle; bir girişim kurmak için elinizde tutku ve umuttan daha fazlası olması gerekiyor. Fikrinizin insanlara değer sağlaması gerekir. Tutku ise herhangi bir şeye karşı beslenebilen bir duygudur. Örneğin uyumayı çok seviyor olabilirsiniz fakat profesyonel uykucular için büyük bir talep olduğundan söz edemeyiz. Tutku tek başına yeterli değildir; dengeyi kurmalısınız.

– Sıkı çalış.

“Daha sıkı değil, daha akıllı çalış” deyişini duymuşsunuzdur. Ortaya çıkmasının bir sebebi olsa gerek, öyle değil mi? Şüphesiz sıkı çalışmak motivasyon, hırs ve fedakarlığın göstergesi olması açıdan değerli. Kaldı ki “sıkı çalış” tavsiyesi de özünde bu özelliklerin değerine işaret ediyor.

Bu tavsiyenin sorunu bir yorumlama yanlışı ile ortaya çıkıyor. İnsanlar çoğunlukla sıkı çalışmanın önemli olduğunu çıkarsamak yerine, başarılı olmak veya gelişmek için sıkı çalışmanın tek başına yeterli olduğu kanısına kapılabiliyor. Gece-gündüz demeden yıpratıcı bir tempoyla çalışmanız tükenmenize, bu da üretkenliğinizi ve motivasyonunuzu kaybetmenize yol açacaktır. Öte yandan, yanlış sebepler veya yanlış yollarla sıkı çalışmak duvarı kırmak için kafanızı daha sert vurmanızdan farksızdır. Çoğunlukla bir işi layıkıyla tamamlamanın “ daha fazla mesaiden” daha zekice yolları vardır. Bunları bulmak için neler yapabileceğinizi düşünebilirsiniz.

– Daha önce yapılmamış bir şey yap.

“Orijinal fikir” için girişimciliğin dört yapraklı yoncası desek yeridir. Herkesin peşinde olduğu fakat daha önce hiç kimsenin bulamadığı bir şeyden bahsediyoruz. Bu tavsiyeyle ilgili sorun bir hayli bariz; daha önce hiç kimse tarafından denenmemiş bir fikir bulmak gerçekten zordur. Öte yandan, orijinal fikirlerin çoğu kötü fikirlerdir.

Şöyle düşünün: Google dünyanın ilk arama motoru muydu? YouTube ilk çevrimiçi video kanalı mıydı? iPhone ilk akıllı telefon muydu? Tüm bu soruların tek bir yanıtı var; hayır. Çağımızın en başarılı firmalarının büyük bir çoğunluğu orijinal fikirler üzerine kurulmadılar. Bunun yerine, halihazırda kötü uygulanan iyi fikirler üzerinde büyük iyileştirmeler yaptılar. Bir girişimci olarak nihai amacınız ne olursa olsun bir şey yaratmak değil, bir şeyi olduğundan daha ileriye taşımak olmalı.

– İçgüdülerine güven.

İçgüdüler genellikle abartılıyor. Bazı başarılı girişimciler bütün kariyerleri boyunca içgüdülerine güvenerek kararlar vermiş olabilirler fakat aynı yolu izleyip başarısız olanların sayısı bariz daha fazla.

Bu kesinlikle içgüdülerinizi görmezden gelmeniz gerektiği demek değil. Hatta zamanla tecrübe kazandıkça içgüdüleriniz “gelecekte” işlevsel bir araç olarak size hizmet edebilirler. Fakat tecrübesiz bir girişimcinin içmonoloğundan ziyade verilere güvenmesi daha akıllıca bir tercihtir.

– Tüm fırsatları değerlendir.

Karşınıza çıkan her müşteriyle çalışmak, her yeni gelir kapısını aşındırmak veya her yeni fikre şans tanımak başta cezbedici gelebilir fakat hayır demeyi öğrenmeniz gerekecek. Kapsamınızı hedefinizden bağımsız olarak çok geniş tutarsanız, kendinizi yorulmuş ve stratejik olarak çok şey kazanmamış olarak bulacaksınız.

Her fırsatı değerlendirmek gibi bir hedefiniz olmamalı. Evet, yeni fırsatlara açık kalmalısınız, her birini dikkatle değerlendirmelisiniz fakat yutabileceğinizden fazlasını kabullenme baskısını hissetmemelisiniz. Fırsatları, uzun vadeli hedefinize en iyi hizmet edenlere öncelik tanıyarak değerlendirmeniz tavsiye edilir.

Yukarıdaki tavsiyeler doğaları gereği kötü değiller ve kimi iş modellerinde işe bile yarayabilirler. Fakat her girişim için uygun olmadıklarını, mutlak gerçek kabul edilmemeleri gerektiğini unutmamalı. Bu tavsiyelerin özündeki niyetlerden ve dezavantajlarından öğrenin ve hangilerini takip edeceğiniz konusunda temkinli davranın.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close