Verimliliği Artırmayı Sağlayan 10 Güçlü Rutin
Hayatınızda belli rutinlerin olması, size yukarı yönlü bir ivme kazandıracağı gibi kötü alışkanlıklarınızı geride bırakmanıza ve daha verimli hale gelmenize de yardımcı olur. Hangi rutinleri kazanmanın olumlu sonuçlar doğuracağı elbette kişiden kişiye göre değişir. Bu nedenle size iyi gelecek rutinleri deneyerek ve deneyimleyerek keşfedebilirsiniz. Eğer verimliliğinizi artırmak istiyorsanız ilk adımlara bu listeyle başlayabilirsiniz.
Bedene ve Zihne En Uygun Zamanda Uyanmak
Hayat koşulları gereği, kendi istediğimiz vakitlerde uyanmak her zaman mümkün olmuyor. Ancak yataktan kalkmamız gereken saatten birkaç saat önce uyanarak kendimize vakit ayırabileceğimiz ve bu şekilde güne başladığımızda kendimizi daha iyi hissedeceğimize dair tavsiyeleri de sıklıkla duyuyoruz. Bu alışkanlık bazı kişiler için uygun olsa da herkes için aynı şey geçerli olmayabilir.
Geceleri geç uyuyorsanız, sabah olması gerekenden erken saatte uyanmaya çalışmak, vücudunuzun doğal ritmine karşı gelmek olabilir ve bu durum, verimliliğinizin artması bir yana, daha da düşmesine sebep olabilir. Bu nedenle kendinizi sabah 5’te uyanmaya zorlamak yerine, sirkadiyen ritminize kulak verin. Vücudunuz, günlük yaşam biçiminize göre uyumanız, uyanmanız, yemek yeme, egzersiz yapma ve en verimli olduğunuz saatler konusunda size ipuçları sağlar. Bu ipuçlarına kulak verdiğinizde ise hem günlerinizi daha zinde ve enerjik geçirir hem de veriminizin artmasına yardımcı olursunuz.
Uyanır Uyanmaz Telefona Bakmaktan Vazgeçmek
Pek çoğumuz uyandıktan sonra ilk iş olarak telefona uzanıyor ve bu hatayı birçok sabah tekrarlıyor. Ancak elektronik cihazların beynimizde dopamin salınımını tetiklemesi, gün içinde dikkatimizi toplayarak işimize yoğunlaşmamızı engelliyor. Beyin performansı uzmanı Jim Kwik ise bunun nedenini, beynimizin bu güzel duyguyu gün içinde de yaşamaya devam etmek istemesi ve iş yapmak yerine elektronik cihazlarınızla ilgilenmeye devam etmemizi istemesi olarak açıklıyor.
Ayrıca, uyandığımız an telefonumuza bakmak, güne olumsuz bir haberle veya işle ilgili mesajları görerek başlama olasılığımızı artırdığından sabahın ilk saatlerinden itibaren stresin bizi ele geçirmesine de izin vermiş oluruz. Bu nedenle yataktan kalktığımızda, elektronik cihazlarımızı kontrol etmek yerine pencereleri açarak temiz havayı içimize çekmek veya kendimize güzel bir kahve yapmak kesinlikle daha iyi bir rutin olur.
Kahvaltı Yapmak
Kahvaltı yaparak güne başlamak gerektiğini neredeyse birçok uzmandan sıkça duysak da çoğumuz bu rutini es geçiyoruz. Ancak gün içinde ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi bize verecek bir yakıta ihtiyacımız olduğu da bir gerçek. Bu noktada, güne sağlıklı bir kahvaltı yaparak başlamak enerjimizi artıracağı gibi odaklanma ve hafıza açısından da önemli bir fayda sağlar.
Hareket Etmek
Egzersiz yapmak sadece fiziksel sağlığımıza katkı sağlamakla kalmaz aynı zamanda zihnimizi temizlememize ve stresten arınmamıza da yardımcı olur. Bu nedenle sabah kalktığımızda kısa bir egzersiz rutini oluşturmak veya gün içerisinde kendimize hareket edecek kısa zamanlar yaratmak daha verimli çalışmamıza ve dikkatimizi toplamamıza yardımcı olur.
Meditasyon Yapmak
Gün içinde stresimizi artıracak çok sayıda durumla karşı karşıya kalabiliyoruz. Gideceğimiz yere geç kalmak, trafikte saatler harcamak, bir işi yetiştirememek ya da beklenmedik bir hata yapmak gibi pek çok olay sadece stres seviyemizi artırmakla kalmıyor, verimliliğimizi de düşürüyor ve ruh halimizi olumsuz yönde etkiliyor.
Kendimize meditasyon yapacak zamanlar ayırmaksa, kaygı ve stres gibi duyguları tamamen ortadan kaldırmasa da sakinleşmemiz ve içinde bulunduğumuz ana odaklanmamız konusunda büyük oranda destek sağlıyor.
Olumlama Yapmak
Başarmak ya da hayatımıza çekmek istediğimiz şeylerin bir listesini yapmak ve her gün, yüksek sesle bu listeyi okumak gün içinde daha verimli çalışmamızı sağlıyor. Olumlamalarımızın bilinçaltımızda bıraktığı pozitif etki, düşünme ve hissetme şeklimizin iyi yönde dönüşmesine de etki ediyor. Tüm hedef ve planlarımızın yer aldığı bir listeyi hemen hazırlamasak bile en basit şekliyle olumlamalarımızı hayatımıza sokmaya başlayabilir, “Bugün güzel geçecek” gibi pozitif cümleleri kendi kendimize yüksek sesle tekrarlayarak zihnimizin bu yönde çalışmasını sağlayabiliriz.
Zamanı Doğru Planlamak
Pek çoğumuz, elimizdeki en değerli kaynağın zaman olduğunu unutuyoruz. Zamanı, verimsiz kullanmaksa yapmak istediğimiz işlerin yetişmemesine, hedeflerimizin ertelenmesine neden olabiliyor. Oysaki yapmamız gereken işlere göre zamanı planlamak, bizi bir amacı olmayan şeyler yapmaktan uzak tutuyor ve daha üretken olmamızı sağlıyor. Zamanımızı en doğru şekilde planlamak için ilk olarak yapılacak şey ise işlerin bir listesini oluşturmak. Sonrasında ise bu işleri önem, öncelik ve teslim tarihlerine göre sıralamak geliyor.
Verilecek Kararların Sayısını Azaltmak
Büyük önem taşımayan kararlar için fazla enerji harcamak zihnimizi yorar ve bu da üretkenliğimizi düşürür. Bu nedenle güne başlarken alınacak kararların sayısını en aza indirmek, o günün daha enerjik ve verimli geçmesine yardımcı olur. Mark Zuckerberg’in her gün aynı kıyafeti giymesi ya da Barack Obama’nın dolabında sadece gri ve mavi takım elbise bulundurmasını bu rutin için en güzel örnekler olarak gösterebiliriz. Dolabınızdaki giysi sayısını azaltmak veya ne giyeceğinize bir akşam önceden karar vermek, kahvaltınızı akşamdan hazırlamak gibi rutinler oluşturmak gün içinde harcayacağınız enerjinin büyük çoğunluğunun sizde kalması açısından avantaj sağlar.
Yazmak
Yazar Julia Cameron’ın 1992 tarihinde yayınlanan Sanatçının Yolu isimli kitabında geliştirdiği ve bugün dünyada pek çok insan tarafından benimsenmiş bir rutin bulunuyor. “Sabah Sayfaları” isimli bu rutin, sabah uyandığımızda 7500 kelime yazmaktan oluşuyor. Bu aktivite, kişinin zihnini boşaltmasını sağlarken, gününü nasıl geçireceğini netleştirmesine de yardımcı oluyor.
Çalışma Alanını Düzenlemek
Çalışma alanının dağınık ya da gereğinden fazla kalabalık olması, zihnimizin sürekli olarak uyarılmasına neden olacağından, bu durum dikkat dağınıklığına yol açar. Çalışma alanımızın düzenli olması ise zihnimizin daha dingin olmasına yardımcı olacağı gibi çalışırken ihtiyaç duyacağımız evrak, defter ya da herhangi bir objeye çok daha kolay ulaşmamızı sağlar.
