Ne yıldı ama! Birbirinden önemli ve ilginç içeriklerin ardı arkası kesilmedi. İTÜ Çekirdek Blog ekibi olarak Big Bang 2016 sevincini paylaştık, yapay zekanın yükselişini kutladık, sürücüsüz otomobil ile sanal gerçeklik gibi trendlerin ilk ikna edici uygulamalarına şahit olduk, haddinden fazla Yıldız Savaşları esprisi yaptık
makineler için arama sonuçları
1989 yılını hatırlıyor musunuz? Berlin Duvarı yıkılmaya başlamış, World Wide Web ortaya çıkmış, Madonna’nın Like a Prayer’ı dillere pelesenk olmuş, ünlü romancımız Yusuf Atılgan hayata gözlerini yeni yummuşken; Pittsburgh, Pennsylvania’da bulunan Carnegie Mellon Üniversitesi’nin içerisinde ALVINN adı verilen, askeri ambulanstan bozma sürücüsüz bir otomobil hiçbir insan yardımı olmadan yollar arşınlıyordu.
Eskiden deniz, kum ve güneş içimizi kıpır kıpır kıldığında, bu mutlu anlarımızı paylaşmak için Instagram’a sarılıyorduk. Bu yaz ise 55 milyon kadar insan Instagram’dan önce çiçeği burnunda fotoğraf filtrleme uygulaması Prisma’ya uğradı.
Elon Musk ve Stephen Hawking gibi dehalar yapay zekanın tehlikelerine dikkat çekerken, bu alanda faaliyet gösteren teknoloji firmaları da gerçekleştirdikleri AR-GE çalışmalarında kritik ikilemler ile karşı karşıya kalıyorlar. Ev işlerinde yardımcı olmak için geliştirilen bir robotun yanlışlıkla sahibini şişlememesini sağlamak araştırmacıların görevlerinden biriyken, Google’ın yayınladığı ‘Yapay Zeka Güvenliğinde Somut Problemler’ araştırması, çözülmesi gereken sorunsalların bir hayli zorlu ve karmaşık olduğuna işaret ediyor.
Geride bıraktığımız haftada İTÜ Çekirdek’te birçok gelişme yaşandı. İyi fikirlerin yetişme merkezinin mutfağında 20-24 Haziran tarihlerinde olan biten ve kaçırmamanız gerekenleri özetledik.
Sürücüsüz otomobillerin trafiğin ayrılmaz parçalarından biri haline geleceği yeni gerçeklik sandığımızdan çok daha yakında olabilir.
Duygularımız hayatımızın her alanını etkiliyor; nasıl öğrendiğimizi, nasıl iletişim kurduğumuzu, nasıl karar verdiğimizi... Ancak dijital hayatlarımızda yoklar; etkileşim içinde olduğumuz cihazlar ve uygulamalar hiçbir şekilde ne hissettiğimizi bilmiyorlar. Bilim insanı Rana el Kaliouby, bunu değiştirmeyi amaçlıyor. Yüzünüzdeki ifadeleri okuyup, ona karşılık gelen duygularla eşleştiren güçlü ve yeni bir teknolojiyi gösteriyor. Bu duygu makinesinin büyük etkileri olduğunu ve sadece makinelerle değil, birbirimizle de etkileşimimizi değiştirebileceğini söylüyor.