Girişimcilikte mentorluk etkisi
İTÜ ARI Teknokent İş Geliştirme & İletişim Direktörü Arzu Eryılmaz moderatörlüğünde gerçekleşen “İTÜ Çekirdek ile Girişimci Türkiye” programına bu hafta Unibble Healthy Snacks kurucusu girişimci Didem Bakır ve Mentors Network Turkey kurucusu Mehmet Onarcan konuk oldu.
Arzu Eryılmaz’a göre girişimcilik ekosisteminin ruhunu mentorluk sistemi üflüyor. Girişimcinin sermaye kadar ihtiyacı olan başka bir destek de mentorluk.
Mentors Network Turkey kurucusu Mehmet Onarcan’ın tabiriyle mentorluk, iş hayatında kendi kişisel deneyimi olan, kendi girişimi ya da profesyonel hayatta yöneticilik deneyimi veya belli bir süre iş deneyimi olan kişilerin girişimcilere yol göstermesi ve onları hızlandırmasıdır.
Mentor, yol gösterdiği girişimcinin hem başarısını hem de başarısızlığını hızlandırıyor. Bir girişimci için başarısızlık da çok ciddi bir deneyim. Başarısız olacaksa ve yeni bir deneyime yola çıkacaksa bunu bir an önce görmesi gerek. Dolayısıyla mentorun, bir koçtan en büyük farkı kendi deneyimlerini girişimciler ile paylaşıyor olması. Koçluk sisteminde deneyim paylaşımının olmadığını belirten Mehmet Onarcan’a göre bu sistemde de bir yol gösterme, soru sorma, aktif dinleme söz konusu olduğunu belirtiyor.
Mentorlukta deneyim ve uzmanlığın yanında mentorun kişisel özellikleri de çok önemli. Çünkü mentorun kendi yargıları ve deneyimini paylaşırken kişisel olmaması ve önyargıyla yaklaşmaması gerek. Mentorun kendi iş hayatındaki başarısız metotları yol gösterdiği girişimci için doğru bir metot olabilirken, yine aynı zamanda kendi başarısız olduğu bir yöntem de yol göstereceği girişimci için doğru olabilir. Mentorların bu noktada kişisel önyargılarını bir kenara bırakıp danışmanlık edeceği girişimcileri düşünmeye sevk etmesi devreye giriyor. Buna göre en basit tabiriyle girişimcinin kendi başına balık tutmasını öğrenebilmesini sağlayarak, mentorsuz olarak hedefe ilerlediğinde ayakta kalabilmesini sağlamak.
Girişimcilik hayatının ilk yıllarında pek çok zorlukla karşılaştıklarını belirten Onarcan, “Daha deneyimli kişilerin yol göstermesiyle çok daha hızlı yol kat edebilecekken bizler o zaman mentorluk kavramının gelişmemesiyle vakit kaybettik.”
Dünyada mentorluk mekanizmalarına baktığımızda farklı anlayışlar söz konusu. Örneğin Amerika’da yatırımcı sayısı çok fazla. Yaklaşık üç yüz bin melek yatırımcı varken, iki milyona yakın kişi de erken dönem kuluçka merkezlerinin fonlarından yararlanıyor. Dolayısıyla orada mentor bulmak çok daha kolay. Amerika’da biraz daha mentorların yatırımcı kimlikleri olan insanlar olduğu görülüyor.
Avrupa‘ya baktığımızda ise sistemin değiştiği gözlemleniyor. Sadece fonlama ile girişimcinin desteklenmeyeceği fark edilerek Avrupa Birliği tarafından mentorluğu geliştirici sistemler tasarlanıyor.
Ülkemizde de bu konuda gelişmeler yaşanmaya başladı. TÜBİTAK geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı bir çağrı ile mentor eğitimi projesi başlattı. Seçtiği sekiz kurum ile mentorluk eğitimleri vermeye başladı. Ülkemizde de nitelikli ve nicelikli mentorluk hizmetleri artamaya başlayacak fakat bunun için biraz daha hızlı davranmak gerekiyor.
Sağlıklı atıştırmalıklar hedefiyle girişimciliğe başlayan Didem Bakır’a göre de mentorlar, girişimciliğin bariyerlerinin çizilmesine ve bu bariyerlerin nasıl aşılabileceğine yardımcı olan kişiler.
Girişimde en önemli kriterlerden birinin zaman olduğunu vurgulayan Didem Bakır, mentorların girişimcilere hız kazandırarak aynı hataları tekrarlamamalarına yardımcı olduklarından bahsediyor. Girişimcilerin yapabileceği bir hatayı öngörerek önceden müdahalede bulunan mentorları sayesinde daha hızlı yol katettiğini ve girişimine daha kolay odaklanabildiğini belirten Didem Bakır mentorluğun aslında ne kadar büyük bir öneme sahip olduğu vurgusunu yapıyor. Hedef ve stratejilerin toparlanmasında destek olan mentorlar ile girişimciler hedeflerine doğru daha net ilerleyebiliyor.
“Girişimcinin Rehberi : Mentor” konusunu işleyen radyo yayınımıza erişmek için :