Girişimcilikte rekabet üzerine söylenebilecek ilk şey, bunun bir abartı olduğudur. Tecrübesiz girişimciler, çoğu girişimin rekabet yüzünden battığını düşünebilirler fakat işin aslı, girişimlerin yüzde 99’u kendi hataları yüzünden başarısızlığa uğrarlar.

Rekabet yerine girişiminizin iç sorunları hakkında endişelenin. Eğer başarısız olursanız, bunun sebebi büyük ihtimalle -rehberimizin önceki bölümlerinde inceliklerine değindiğimiz- harika bir ürün ve/veya harika bir firma inşa edememiş olmanızdır.

Girişimlerin çoğu kendi hataları yüzünden başarısız olurlar

Erken aşamadayken rakiplerinizi görmezden gelmelisiniz. Özellikle de yatırım aldıklarında ve basında ses getirdiklerinde. Ne zaman ki rakipleriniz ürünlerini satışa sunar ve gerçekten sizi alt etmeye başlarlar, işte rekabet oyunu da o zaman başlar. Basın bülteni yazmak kod yazmaktan daha kolaydır ve kesinlikle harika bir ürün yapmakla da karşılaştırılamaz.

Henry Ford’un korkulacak rakip tanımına kulak verin: “Korkulacak rakip sizi kafasına takmayan ve kendi işini her zaman daha iyi yapmaya çalışandır.”

Her dev firma, erken aşamasında sizin bugün karşılaştıklarınızdan daha zorlayıcı rekabet şartlarında bulundu ve sonuç olarak sağ çıkmayı başardı. Eğer girişiminizin iç yapısı kusursuz olursa, rakiplerinizin hamlelerine karşılık verebilecek kabiliyete sahip olursunuz.


Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close