Her şey, esasında rahatsızlıktan başlıyor. Bu his öyle derin ve düşünce dünyanızı yıpratıcı özelliklere sahiptir ki, temelde iki yaklaşım seçeneğiniz vardır. “Eyvallah” der ve rahatsızlığınızı sineye çekersiniz ya da içinizdeki düşünceleri tutamaz ve itiraz edersiniz.

İtiraz, sözlük anlamı “ortaya atılan bir düşünceyi ya da alınan bir kararı benimsemeyerek karşı çıkma” halidir. Yapması kolay değildir, var olanı reddetmenin getireceği topluluk baskısının yanı sıra, karşı olarak sunmanız gereken bir argümanı kurup eksiksiz hale getirmeniz gerekir.

Dolayısıyla reaksiyon değil, eylemdir.

Bir şeylere, en ufak bir kabule dahi itiraz etme yolu olarak film yapmayı seçmiştim. Film yapmak, öyle zor ve meşakkatlidir ki, nefesinizin süresi elinizdeki imkanlarla değil, sadece tutkunuzla ölçülür.

Kısa filmimi yaparken, iflah olmaz bir şekilde her zamanki sorumu sordum: “Sonra?” Filmimi yapacağım, ya sonra? Gördüm ki yapılan kısa filmler, yapıldıktan sonra kenara konulup tozlu raflarda duran tozlu USB’lerde, kalıp duruyor. Daha fenası? Youtube ya da Vimeo’nun derinliklerinde kayboluyor.

Eyvallah demek en kolayıdır. Her mevcut hal, devam etme eğilimi gösterir. Buna karşı çıkmak, itiraz etmek bir çeşit güven ve delilik gerektirir. Tek ihtiyacınız doğru yol arkadaşları bulmak, benim de ilk işim de “bu işi nerede yapabilirim” sorusunun cevabını bulmak oldu.

İTÜ Çekirdek’teki ilk sunumumda farkettim, ilk itirazımdaki dinamikler o kadar benzer ki!

Tüm bu girişim maceramda, farklı sorunları aynı motivasyonla tekrar tekrar yaşadım.

Geçtiğimiz günlerde platformumuzdaki yönetmenlerden Javier ile de konuşunca farkettim ki aslında film yapmak girişim yapmakla BİREBİR AYNI.

Biraz inceleyip, sıkmadan bitirelim;
Başlangıç:
Mevcut durumda, ihtiyaca ya da boşluğa itiraz ediyorsunuz. Tepki göstermeniz yetmez, karşı bir argüman sunmanız gerek. Birtakım hipotezler, fikirler ve “bence”ler işin içine giriyor. Uzun bir yol, en zoru da klavyenin başına oturup ilk adımı atabilmekte!

Yalnızlık ve Yol Arkadaşlığı:

Hem zaman hem de psikolojik olarak “bir türlü bitmeyen” bir yola girdiğinizde, elinizde hayaliniz var. Kafanızda ürünü nasıl hayal ediyorsanız, filminizdeki sekansları da aynı öyle hayal ediyorsunuz. Ürün de kurgu da kafada bitiyor. Ama dikkat, kafada! Henüz hayalinizden başka hiçbir şey yok. Derin bir yalnızlığa doğru adım adım ilerlerken, hayalinize inanacak insanlar ararsınız. Müşteri/izleyici ya da o hayali birlikte gerçek yapmak isteyeceğiniz bir yol arkadaşı.

Bitmeyen Pivot:

Hayalinizdeki ile gerçekler çoğu zaman örtüşmez. Ortaya konan hipotez devamlı değiştirilir, iş modeli/senaryo devamlı karalanır, yeniden yazılır, test edilir ve  tekrar karalanır. Esasında tüm amaç, en optimum ve itirazınızı en doğru şekilde aktarabilmektir. Bunun için ön hazırlık, bazen epey bir uzar.

Süreç Boyunca Yılmamak:

Ne bilginiz ne sermayeniz ne de çevreniz sizin nefesinizi uzatır. Bu etmenler sadece bitiş yolunuzdaki acınızı azaltır. Harika filmler izledim, cep telefonuyla tek mekanda çekilmişti. Harika girişimler gördüm, kuzenimin bilgisayarında kodlama yaparak hazırlandı. Bilgi ve tecrübe fetişizmine sahip değildiler, çevreleri olacak bir yaşları da yoktu. İhtiyaç olan tek şey tutku. Bazen deliliğe kayacak kadar tutku.

Karın Ağrıtan Sonuç;

LinkedIn kurucusu Reid Hoffman ile dahi yönetmen Martin Scorsese’nin aynı şeyi söylemesi gibi “ürünün (kaba kurgunun) ilk halinden utanmıyorsan, çok geç kaldın demektir.”

Çoğu zaman hayalinizdeki şey, ortaya koyduğunuz ürün olmaz. Bir filmin de bir girişim gibi sürekli güncellemeye, eklemelere ihtiyacı vardır. Çoktan Cineshort’ta yayınlanmış olsa bile. 😊

Sonuç olarak, bir itiraz ve hayal ile başlayan yolculuktaki yalnızlık, mentor ihtiyacı, insanları aynı hayale inandırmaktaki bir çeşit illüzyonistlik, devamlı daha yaratıcı olma gayreti, bitmeyen tutku ve nihayetinde, hayalinizin gerçeğe dönüşen ilk haliyle yüzleşme safhası. Bir film yapmakla, bir girişim yapmanın dinamikleri aynı. Biraz yorucu gibi görünse de tutkunuzun bu olduğunu düşünürsek, “dehşet verici” bir eğlenme haline sahipsinizdir. Tadını çıkarmanız, insanların ortaya koyduğunuz eseri keşfetmesini görmeniz harika bir his yaratır.

Üstelik başarısız olsanız bile! Her zaman yönetmenin bir film daha hakkı olduğu gibi, her girişimcinin de bir startup hakkı vardır.

Harika itirazlarda tanışmak üzere!

Hasan Celil Tombul
Co Founder, Cineshort App

Cineshort Hakkında:

“Cineshort, gün içindeki molalarınız ve yolculuklarınız gibi kısa vakitlerinizde size harika filmler izletmeyi hedefleyen bir mobil VOD platformudur.”

Cineshort uygulamasını buradan indirebilirsiniz.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close