Yapay zekâ ve makine öğrenimiyle ilgili bir konu hakkında hemen hemen her gün konuşabiliyoruz, peki bilgisayarlar okumayı ne zaman öğrenecek dersiniz? 2018’in başlarında fütürist ve mucit Ray Kurzweil, Google’ın son projesini açıklarken okuyan bilgisayarlar üzerine çalıştıklarından bahsediyordu. Google Talk to Books ismi verilen projede yeni arama aracının binlerce kitabı okuyarak sorulan soruya cevap verebileceği söyleniyor.

Henüz Geliştirme Aşamasında

Dilimizden gerçekten anlayan bir arama motoru geliştirmek medeniyetimizi tahmin edemeyeceğimiz kadar ileriye taşıyabilir. Konuyu tıp ve sağlık sektörü üzerinden ele alalım; her ay, her her hafta ve hatta her gün onlarca ve yüzlerce araştırma sonucunda makaleler yayınlanıyor. Bir hafta önce çaresi olmayan bir hastalığın, bugün yayınlanan bir makalede çaresi yer alıyor olabilir; ancak bir hekimin yazılı olan bilgilerin tümüne hakim olması mümkün değil. İşte bu noktada okuma yetisine sahip bir yapay zekâ devreye girerek, yapacağı literatür araştırması sonucunda hekime ilgili hastalık hakkındaki son gelişmeleri aktarabilir.

Geliştirme Çalışmaları Sürüyor

Hepimizin bu örnek karşısında heyecanlandığını söylemek yanlış olmaz, ancak henüz bu teknolojiyi bu denli geliştirebilmiş değiliz. Google Talk to Books henüz geliştirme aşamasında ve aranılan her sonuçta ilgili anahtar sözcük ya da kelimelerde anlamlı sonuçlara erişemeyebiliyor. Bilgisayarla bu aşamada karmaşık bir yapıdaki söz dizimlerini anlamlandırmak için henüz yeterli seviyede değiller. Yani bir bilgisayarın bir pasajdaki ilişkiler bütününü çözecek mantıksal bir algoritması bulunmuyor, çünkü okuduğu pasajda yer alan bilgilerin tümünü ilk kez orada görüyor olabilir, dolsyısıyla bunları anlamlandırması için ilgili bilgiye daha önceden sahip olması gerekiyor.

Yine bir örnekle açıklamak gerekirse, “anahtarını evde unuttuğum için eve giremedim” şeklinde kurulan bir cümlede, bilgisayara neden eve giremediğimizi sorduğumuzda, bize doğru yanıtı vermesi için her evin bir kapısı olduğu, bu kapının bir kilidi olduğu ve o kilidi açan bir anahtar olduğu bilgilerine sahip olması gerekiyor. Aksi halde bize herhangi bir yanıt vermesini bekleyemeyiz.

Makinalar İnsan Gibi Düşünmeyi Öğrenecek mi?

İnsanlar gibi düşünen bilgisayarların hayatımıza ne zaman girebileceğiyle ilgili kesin bir kanıya varmak mümkün görünmüyor, çünkü günümüzde kullanılan yapay zekâ programlarında bilgisayarlar henüz bilişsel bir düşünme yöntemiyle çalışmıyorlar. Bilgisayarların günümüzde düşünme olarak anlamlandırabileceğimiz seviyede eriştiği düzey, sağladığımız verileri, veri tabanlarına kaydettikleri bilgilerden çekerek daha önce edindikleri bilgilerle eşleştirmelerine dayanıyor.

Okumak sadece istatistiksel verilerden ibaret değil; dolayısıyla bir metni anlamlandırabilmek için okuduğunuz metinden aldığınız veriyi, sahip olduğunuz bilgi birikimiyle sentezleyip yazarın size ne söylemek istediğini yorumlayabiliyor olmanız gerekiyor. Çocuklarımız bunu yapabiliyor ancak makinelerimiz henüz bu yetiye sahip değiller.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close