BAĞLANTILI CİHAZ KULLANIMININ SİGORTA SEKTÖRÜNE ETKİSİ

Kaç yaşındasınız? Bugüne kadar hangi spor dallarıyla uğraştınız? Haftada kaç saatinizi spor yaparak geçiriyorsunuz? Peki, kaçınızda adımlarınızı sayan bir kol saati var? Tamam, kabul ediyoruz. Sporu her zaman çok seviyordunuz. Konunun size günde kaç adım attığınızı söyleyen telefonunuz, akıllı saatiniz ya da bilekliğinizle hiç ilgisi yok. J
Giyilebilir teknolojilerin ve internete bağlanabilen cihazlarımızın hayatımızdaki yeri sadece spor aktiviteleriyle sınırlı değil. Kullandığımız arabadan buzdolabımıza, elektrik süpürgemizden klimalarımıza günlük yaşayışımızın içerisinde kullandığımız birçok cihaz artık internete bağlanabiliyor.
Cihazlarımızın internete bağlanmasının sağladığı bazı kolaylıklardan halihazırda yararlanıyoruz. Diyelim ki sabah kalktınız ve hiç dışarıya bakmadan o gün ne giyeceğinizi düşünüyorsunuz. İşte tam o sırada Amazon’ın akıllı ev asistanı Alexa devreye giriyor. Günlük güneşlik havanın akşam saatlerinde bozulacağını haber veren asistanınız, gününüzün berbat olmamasını sağlıyor. Hatta siz evden çıkmadan bir şeyler atıştırıyorken en sevdiğiniz şarkılardan bir listeyle kahvaltınızda size eşlik etmeyi ihmal etmiyor. Akıllı asistanınızın tüm yardımlarına rağmen işe geç kaldıysanız sakın endişe etmeyin, sizin için çağırdığı taksi kapınıza geldi bile, aracın plakası 2020.
Ölçülebilir Olmanın Sigortacılık Sektörüne Etkileri
Akıllı ev asistanınızın sizin için her şeyi ayarlaması kulağa hoş geliyor, internete bağlı cihazlarımızın önümüzdeki dönemde bize daha çok fayda sağlayabileceği alanlardan biri de sigorta sektörü. Günümüzde sektörün en fazla odaklandığı noktalardan biri, ürünlerini müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda esnetebilmek ve kişiye özel poliçeler üretebilmek.
Bu konuda geleneksel firmaların bazı atılımları olsa da henüz alınacak bir hayli yol olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Teknolojiyi daha verimli bir şekilde kullanan genç firmaların ortaya çıkışı ve dijital kanalların da devreye girmesiyle müşterilerin sigorta şirketini değiştirmesi artık eskisinden çok daha kolay bir hale geldi. Bu sebeple sigorta şirketlerinin müşterilerini elde tutmak için daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor.
Amerikalı bir yönetim danışmanlık firmasının yaptığı araştırmaya göre dünya genelindeki sigorta müşterilerinin %39’u internete bağlı en az bir cihaz kullanıyor. Sigortacılıkta InsurTech kavramının tam olarak devreye girdiği nokta da işte burası; sigortacılar kullanıcıların internet bağlantılı cihazlarından topladıkları verilerle tam olarak ihtiyaç duydukları ürünleri geliştirme ve sunma imkânına sahip olabilirler.
Peki ama Nasıl?
Araç sigortalayan bir şirketi ele alalım. Şirketin kasko yaptırmak isteyen müşterileri için sunduğu paketler de sürücü hasarsız geçirdiği her yıl için indirim alabiliyor ama aracını takip eden bir cihazı olsaydı, sürücünün davranışlarını çok daha ayrıntılı takip etmek mümkün olabilirdi.
Hız limitleri dahilinde arabasını kullanan bir sürücüyle, arabasını çok daha hızlı kullanan bir sürücüyü aynı risk grubunda değerlendirmek çok da adil olmayacaktır. Bu durumda düşük hızlarla araç kullanan sürücüye düşük risk grubunda olduğu için indirim uygulamak ve çok daha uygun bir ürün sunmak mümkün olabilir.
Sadık Müşteri Yaratmak
Yine yapılan bir araştırmada internete bağlı bir cihazı olmayan müşteriler bağlantılı cihazları olan müşterilere göre sigortacılarıyla bir yıl içerisinde 5 kat daha fazla etkileşime geçiyor. Bağlı bir cihaza sahip olan müşterilerin olmayanlara oranla çok daha sadık olma eğilimi gösterdiği ve farklı ürünler alıp, sigorta şirketini yakınlarına da tavsiye ettiği gözlemlenmiş.
Özellikle genç jenerasyonun kendinden yaşça daha erişkin müşterilere oranla sağlayıcısını değiştirme eğilimi gösterdiği düşünülüyor. Bu müşteri gamını portföyüne katmak isteyen şirketlerin dijital dönüşüme çok daha fazla önem vermesi ve müşterileriyle bağlantı kurması gerekliliği kaçınılmaz görülüyor.
Kaynaklar:
https://developer.amazon.com/
https://www.bain.com