Amazon, ABD’nin en popüler süpermarket zincirlerinden Whole Foods’u 13,7 milyar dolar ödeyerek satın alıyor ve üç endüstriyi daha kökten dönüşümle tehdit ediyor.

Jeff Bezos, ABD’deki tüm mahalle bakkallarına ölüm-kalım mücadelelerini verdirecek.

Amazon tarihindeki en büyük satın alma hamlesinde, Whole Foods hisselerine 42 dolar nakit değer biçildi.

Satın almanın ardından marketler Whole Foods Market markasıyla faaliyet gösterecek ve CEO John Mackey görevine devam edecek.

Amazon’un 430’dan fazla fiziksel mağazası olan Whole Foods’u satın alması, marketler, e-ticaret ve yiyecek teslimatı alanları için yeni bir çağın başlangıcı anlamına geliyor.

Amazon, insanlara evlerinin rahatlığında alışveriş ve daha uygun fiyatlar sunarak kitap satışını temelinden değiştirmişti. O günden bu yana aynı stratejiyi farklı ürün gruplarında uygulayan e-ticaret devi, akla gelen tüm ürünlerde perakendecilere rakip olmuştu.

Geride kalan birkaç yıl, dünyanın en büyük geleneksel mağazalar zinciri Walmart ile Amazon’un arasındaki kıran kırana mücadeleye sahne oldu. Whole Foods satın almasıyla, Amazon yalnızca 430’dan fazla doğal yiyecekler mağazasına ve onun olgunlaşmış tedarik zincirine değil; aynı zamanda yiyecek teslimat girişimi Instacart’tan da hisseye sahip oluyor.

Amazon’a dair sorulması gereken başlıca soru, Bezos’un kitap dükkanlarında yaptığını süpermarketlerde de başarıp başaramayacağı.

Whole Foods, raflarındaki yüksek kalite doğal sebze ve meyveler için çok yüksek fiyat etiketlerine sahip olmasıyla ünlü bir zincir. Marketin bu geleneğinin, Amazon’un rekabetçi fiyat imajıyla nasıl bağdaştırılacağı da büyük bir soru işareti.

Alışverişin geleceğinde daha fazla rol sahibi olmak için verilen mücadelede, Amazon artık bir adım daha önce. Whole Foods satın almasıyla daha fazla Amerikalı firmanın yörüngesine girecek ve muhtemelen yakın gelecekte ev alışverişi yaparken otomobillerinden ziyade interneti kullanacaklar.

Whole Foods açısından bakılacak olursa, satın alma anlaşması zor bir zamanda yapıldı. Ardı ardına yedi çeyrektir satışları düşen ve tüm yönetimi değişen marka, alanının en iyilerinden bir danışmanlık şirketiyle çalışarak tüm mağazalarını standardize ediyordu.

Whole Foods markası, müşterilerin organik yiyeceklere ve sağlık ürünlerine ulaşmak istemesiyle yükselişe geçmişti. Fakat zamanla Kroger, Albertsons ve Trader Joe’s gibi yerli, Aldi ve Lidl gibi yabancı rakiplerin aynı ürünlere rekabetçi fiyatlar biçmeye başlamasıyla sıkı bir rekabet başlamıştı.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close