Girişimcilik serüveninde üst üste gelen zorluklar ile karşılaşabilirsiniz. Bu, işin fıtratında var. Durum halihazırda böylesine zorlu olma potansiyeline sahipken, bir de herkesi memnun edecek yüksek kaliteli bir ürün veya servis geliştirme misyonu benimsemek, bir girişimin kendini 3-0 geriye düşürmesinden başka bir amaca hizmet etmez. Sunduklarınız ve hedef kitleniz ne kadar odaklı olursa, yolda karşılaşacağınız engebelerden sağ çıkmanız da o denli olanaklı olur.

Genele şöyle böyle hitap etmektense, ondan teğet geçmektense, bir konuda uzman olmak, ona iyiden iyiye dokunmak teknoloji girişimleri için daha uygun bir yaklaşım. Karmaşık bir denklemden bahsetmiyoruz; aslına bakarsanız kendinizden yola çıkarak bile bu yaklaşımın girişiminiz için neden ideal olduğunu kavrayabilirsiniz. Örneğin sindirim sorunları yaşadığınızda, semptomlarınızda uzman bir gastroenteroloğa mı yoksa pratisyen hekime mi görünmek isterdiniz?

Bir girişimin ‘nişini’ bulması hem marka olgusunun geliştirilmesini hem de ilgili alanda iddialı konuma gelinmesini kolaylaştırıyor.

Pazarı tanımak

Nişi bulmak iki aşamalı bir süreçtir. İlk aşama, faaliyet göstermek istediğiniz pazarı bulmak; ikincisi ise bu pazar içerisindeki daraltılmış pazaarı saptamaktır. Niş pazarlar, bir pazarda karşılanmayan taleplerden ortaya çıkarlar; yani coğrafi, ürün odaklı veya dikey merkezli olabilir. Örnek vermek gerekirse, İTÜ Çekirdek bir kuluçka merkeziyken, uzmanlığını ve eforunu teknoloji girişimlerine odaklamış durumda (dikey merkezli niş).

Ürün odaklı nişe küresel bir örnek olarak ise Amazon’u gösterebiliriz. Platform yoluna her ürünün satıldığı bir e-ticaret sitesi olarak değil; çevrimiçi bir kitap satıcısı olarak başlamıştı. Kitap satışlarında başarılı olmaları, diğer ürünlerin satışına başlamalarını mümkün kıldı. Uber daha ilk günden tüm dünyadaki ulaşım alışkanlığını değiştirmek istediğini biliyordu fakat yalnızca tek bir şehirde, San Fransisko’da faaliyete başladı. Başlangıçta coğrafi nişe iyi bir örnek teşkil eden firma, talep ve pazar dinamiklerinin analizi sonucunda üç yeni şehirde daha faaliyete geçerek büyümeye başlamıştı.

Niş bir pazar seçmek kolay bir iş değildir ve çoğunlukla girişimleri deneme-yanılma yöntemine iter. Pazarları sizin ürün veya servisinize ihtiyacı ve talebi açısından araştırmak ve anlamak hayati önem taşıyor. Gelgelelim aceleci olmanız yersiz. Ağırlık vermeniz gereken özelliğinizi, müşteriler ile çalıştıkça ve ince ayrıntıları gördükçe fark edeceksiniz. Nasıl daha kârlı olabileceğiniz, hangi değişimleri geçirmeniz gerektiğini en iyi yolda öğrenirsiniz.

Gir ve öğren

Faaliyet göstermek istediğiniz endüstriyi saptadıktan sonra, sıradaki adımınız içine girmek, dinamikleri öğrenmek ve yolda dönüşmeye bakmak olmalı. Örneğin, Twitter orijinalinde bir podcast arşiv girişimiydi ve kurucularının aklında mikroblog kavramı dahi yoktu. Instagram bir konum bildirim ağı olarak başladıktan sonra, fotoğraf paylaşma özelliğinin gelişi işleri değiştirdi. İnanır mısınız, YouTube da bir video çöpçatanlık sitesi olarak kurulmuştu.

Spesifik nişinizi bulmak için oyunun içine girmeniz şart. Pazarın dinamiklerini ilk elden tecrübe etmeli, boşlukları görmeli ve bunları doldurmak için çalışmalısınız. Çoğu girişim aklında bir fikirle yola çıkıyor ve yolda müşterilerinin aslında ne istediğini fark ederek bu doğrultuda yeniden yapılanma şansı yakalıyor.

Sürüyü takip etme

Bir nişe hitap etmek istiyorsanız, sürüyü takip etmek ve standart bir ürün veya hizmet sunmak sizin için artık söz konusu dahi olamaz. Aksine, şimdi amacınız ürün veya servisinizi farklılaştırarak hatırlanabilir kılmak olmalıdır. Pazarlama gurusu Seth Godin’in de söylediği gibi, “Kalabalık pazarlara uyum sağlamak bir başarısızlıktır. İşlek pazarlarda sürüden ayrılmamak görünmez olmakla aynıdır.”

İçerisinde bulunduğunuz endüstriyi etkileyen sorunlara karşı bir tavır takının ve harekete geçin. Bu sizin konumunuzu müşterilerinize, hedef kitlenize ve hatta rakiplerinize bile açık seçik bir şekilde gösterecektir. Sektör etkinliklerine, konferanslarına katılmak ve networking faaliyetlerinde bulunmak iyi bir başlangıç olacaktır.

Başarılı niş ürünleri asıl başarıya ulaştıran ise kulaktan kulağa organik olarak gerçekleşen pazarlamasıdır. David Greer şöyle açıklıyor; “Deneyimini diğerleriyle paylaşan bir müşteri, sizin ürününüz hakkında sözlediklerinizden 10 kat daha değerlidir.”

Kaliteli bir ürün ortaya koyduğunzuda ve bu ürün herhangi bir açıdan benzersiz ise iyi referansın ne kadar hızlı yayıldığını görecek ve şaşıracaksınız.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close