Sanal gerçeklik, iyi bir içerik ile bir araya getirildiğinde, gerçekten duyguları harekete geçiren müthiş bir deneyim ortaya koyuyor. Bunlardan birini bizzat deneme şansı bulan her şanslı insan da buna katılacaktır. İlginçtir ki, günümüzde sanal gerçeklik ile ilgili en büyük problem de tam bu noktada yatıyor: Bugün bir içerik kıtlığı yaşanıyor ve yakın gelecekte de sürmeye devam edecek gibi. Şu an geliştirilen sanal gerçeklik donanımları da <özellikle başlıklar> henüz en ergonomik şekillerine almışa benzemiyorlar. Gelgelelim, sanal gerçeklik çok büyük potansiyel gösteren bir alan; fakat şu an bu potansiyele sunduğu deneyim açısından henüz ulaşmış görünmüyor.

Artırılmış gerçeklik için, sanal gerçekliğin üvey kardeşi diyebiliriz. Kardeşi kadar abartılmamış mütevazi bu alanda çok büyük bir atılım yapılıyor. Son kullanıcı alanında birkaç büyük başarıya imza atmasına ve büyük devleri arkasına almasına bakılacak olursa, sanal gerçeklikten daha parlak bir geleceğe sahip olabilir, diye düşünülebilir.

Snapchat’i düşünün; gelmiş geçmiş en popüler uygulamalardan bir tanesi, çünkü odak noktası insanları gerçekliği artırmaya davet etmesi. Her gün 150 milyon insan, 10 milyar Snapchat videosu paylaşıyor; ve evet büyük bir çoğunluğu insanların köpek gibi davrandıkları o garip videolar. Üstelik Snapchat 25 milyar dolarlık bir halka arz hazırlığı içerisinde. Snapchat’i özel kılan şey de bu; büyük bir dönüşümün başlangıcının sembolü olması. İkinci örnek ise tüm dünyanın hakkında konuştuğu Pokemon Go; bir ara 500 milyon insan sokaklarda Pikachu kovalıyordu.

BI Intelligence, artırılmış ve sanal gerçeklik pazarlarının ortak hacminin 2020 yılında 162 milyar dolar seviyesinde olacağını öngörüyor. Araştırma şirketi, artırılmış gerçekliğin ise sanal gerçeklikten daha fazla gelir üreteceğine inanıyor. Çünkü artırılmış gerçeklik diğer sistemler ile daha kolay entegre edilebilir bir teknoloji esasına dayanıyor; sağlıktan ürün tasarımına kadar çeşitli sistemler.

Teknolojinin devleri de tercihlerini artırılmış gerçeklikten yana kullandılar. Microsoft’un geliştirdiği HoloLens, her ne kadar bir <melez gerçeklik> ürünü olarak lanse edilse de, çoğunlukla artırılmış gerçeklik numaraları gösteriyor.

Tim Cook da Apple’ın artırılmış gerçeklik ile ilgilendiği şeklinde yorumlanan açıklamalar yaptı. Cook, daha önce giyilebilir teknolojilere göz kırpmış, sonrasında Apple Watch piyasaya sürülmüştü. Bugün Apple’ın artırılmış gerçekliği otomobillere getirmeye çalıştığı yönündeki söylentiler konuşulurken, firmanın iPhone için bir artırılmış gerçeklik planları kurduğunun patentli kanıtları var.

Facebook, Sony, Samsung ve Google sanal gerçeklik derken, Microsoft, Apple ve Magic Leap ise artırılmış gerçeklik cephesini oluşturuyor.

Son olarak Magic Leap, ne yaptığıyla ilgili ağzını bıçak açmayan ve teknolojisi hakkında pek de bir şey bilinmeyen bu artırılmış gerçeklik girişimi, halihazırda 1,3 milyar dolar yatırım almış bir ‘unicorn’ unvanı taşıyor.

Artırılmış gerçekliği üstün kılan bir diğer nokta da modern zaman alışkanlıklarımızda yatıyor. İnsanlar genellikle multimedya öğelerini hareket halinde ve küçük parçalar halinde tüketmeyi tercih ediyor. Sanal gerçekliğin tamamen kuşatıcı bir deneyim olmasından ötürü, genellikle daha uzun soluklu ve oturaklı yaşanıyor. Yani hızlıca komik videolara göz atmak, hızlıca bir mesaj göndermek veya Twitter’dan gündemi takip etmek sanal gerçeklik ile pek de mümkün değil. Her gün belki de yüzlerce farklı medya türüyle çevrimiçi olarak etkileşime geçiyoruz ve artırılmış gerçeklik bunu yapmanın daha iyi bir yolu olarak kendini gösteriyor. Sanal gerçeklik ise spesifik ve pahalı donanımlara ihtiyaç duyarken; hareket halinde kullanım için elverişli değil.

artırılmış gerçeklik

Artırılmış gerçeklik deneyimi kullanıcısına hareket halinde olma imkanı sağlarken, aynı zamanda çevrimiçi ve bağlantılı kullanım alanları sunuyor. Halihazırda her gün milyonlarca insan Snapchat üzerinden artırılmış gerçeklik filtrelerini kullanarak birbirleriyle iletişim halinde kalıyor veya şirket yemekhanesinde Pikachu kovalıyor.

Artırılmış gerçeklik yaklaşımlarının parasallaştırılması da görece daha kolay görünüyor. Bunda, daha az donanım ve yazılım gereksinimine ihtiyaç duyması ile daha fazla aktif kullanıcı sayısına sahip olmasının rolü göz ardı edilemez. Artırılmış gerçeklik olgunluk noktasına eriştiğinde, insanlara uyanık oldukları süre boyunca sürekli kullanabilecekleri uygulama şekilleri doğuracak.

Artırılmış gerçeklik günümüz medya tüketim kültürünü değiştirmek yerine geliştirmeyi vaat etmesiyle, daha şimdiden yayıncılıktan eğlenceye kadar çok geniş yelpazeye yayılmış kullanım alanlarına sahip. Henüz değil fakat artırılmış gerçeklik bir gün yaşamlarımızda en sık kullandığımız teknolojik araçların yaratılmasını mümkün kılacağa benziyor.

Yazar Hakkında

mm

Girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren geniş bir ekosistem olan İTÜ Çekirdek, kimyadan elektroniğe, bilişimden biyogenetiğe tüm sektörlere açık bir girişimcilik merkezidir.

Paylaşım
Close